Röportaj20:31, 19 Mart 2011
İsmet Şahin: Ermeni topluluğu asimilasyonun kıskacında yok olmakla karşı karşıya
Önümüzdeki 12 Haziran 2011 tarihinde düzenlenecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) seçimlerinde Türkiye’deki siyasi partilerin listelerinde Ermeni asıllı Türk vatandaşları da temsil edilecekti. Ancak seçim aday listerlerinde öyle de hiç bir Ermeni alınmadı.
Asıllı Ermeni İsmet Şahin de Seçimlerde BDP’nin İstanbul ikinci bölgesinden bağımsız milletvekili adayı olacaktı.
Şahin Hopa ilçesinde doğdu. Hemşinli bir ailenin çocuğudur. Bu topraklarda yaşayan halkların ana dili Lazca ve Hemşincedir. İnsanlar Türkçeyi ilkokulda öğrenirdi. Hopa Hemşinlileri bu nedenle çok iyi Hemşince konuşurlar.
İsmet Şahin Ankarada genç yaşta politikaya atıldı. Türkiyeli sosyalist bir aydın olarak emekçilerin ve ezilen halkların çıkarları için çalışıyor. Bu mücadele için dergiler ve gazeteler çıkardı (Leseli Genç, Yeni Aşama, İşçi Dünyası, Yeni Öncü, İşçiler ve Politika, Sosyalist İşçi, Sokak, Kominist İşçi)
“1996 yılında Praksis yayinevini kurdum ve Praksis dergisini yayınladım. Hala yayıncılık ve dergi çalışmalarını yürütüyorum. 2003 yılında Emperyalizm adında bir derleme kitap yayınladım. 2010 yılında Anti Kapitalist Manifesto adında kendi kitabımı yayınladım. 1996 yılında DTP (Demokratik Toplum Partisi) yönetici olarak görev aldım. 1996 yılında DTP (Demokratik Toplum Partisi) yönetici olarak görev aldım” –sitemize verdiği demeçte İsmet Şahin anlatıyor.
Şahine yönetilen sorular ve verilen cevaplar aşağıdaki gibidir:
Ermenihaber.am: Sizce, niye Ermeni adayları seçim listelerine alınmadı?
Bunun nedei bugüne kadar ben bilmiyorum. Bence BDP partisi, Kürt bir parti olarak Türk parlamentosunda sadece Kürlerin sorunlarını yükseltmek ve mecliste problemler yaşamamak için Ermeni adaylarını seçim listesinden çıkardı.
Ermenihaber.am: Türkiyede, Ermenistan ile ilişkilerinin normalleşmesine yönelik kamu talebi var mı?
İsmet Şahin: Ne yazık ki Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi için geniş bir kamu-halk talebi olduğunu söyliyemeyiz. Türkiyedeki şöven-ırkçı dalga Ermenistan’a karşı bir ilgisizliği ortaya çıkarıyor.
Ama diğer yandan geniş bir sol entelektüel kesimde ve Ardahan, Kars, Iğdır, Erzurum ve Artvin gibi illerde halkın gümrük kapısının açılarak ilişkilerin normelleşmesini istediklerini görmek bizi umutlandırmaktadır. Bu bölge halkı ticari hayatın canlanması için derhal gümrük kapısının açılmasını istemektedir. Bu halk talebi hükümeti bu konuda adım atmaya zorlamaktadır. Hükümetin, Ermenistana karşı olumlu adımlar atması için daha geniş bir halk baskısına ihtiyacımız var.
Ermenihaber.am: Sizce Zürih protokolleri TBMMde ne zaman onaylanır?
Zürih protokolü “İkili ilişkilerini iki ülkenin ortak çıkarları temelinde, siyasi, ekonomik, enerji, ulaştırma, bilimsel, teknik, kültürel ve diğer alanlarda geliştirmeye ve ilerletmeyi” amçlıyor.
Bu çerçevede alt komisyonlar oluşturmuş ve iki ay içerisinde de ortak sınırın, gümrük kapılarının açılmasını öngürmüştü. Bu protokol iki halk içinde sonderece önemli yeni bir tarihi başlangıçtır.
Ancak protokol Azerbaycan’nın ve yerli gerici güçlerin baskısı sonucu parlamentoda onaylanmadı.
Gerici güçer Karabağ sorunu çözülmeden protolün onaylanmasını istemiyor. Ne yazıkki hükümette de genel görüş bu yönde.
Önemli olan şu Karabağ sorunu başka bir şey, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi başka birşeydir. Bu konu birbiri ile karıştırılmamalı ve ayrı ele alınmalıdır.
Ermenihaber.am: Çağdaş Türkiyenin en büyük sorunu hangisidir?
Kuşkusuz çağdaş Türkiyenin sayısız sorunu var. Bunlar arasında enerji, eğitim, sağlık, çarpık kentleşme, işsizlik, ekonomide dışa bağımlılık en önemli başlıklar olarak sayılabilir.
Yukarda saydığım sorunların çözümünüde engelleyen esas sorun tamamiyle yönetsel bir sorundur. Hükümetin devleti ve toplumumuzu yönetme anlayışı ülkemizin en büyük sorunudur. Hükümet, milliyetçi-muhafazakar ve İslamcı değerler ile aşırılaştırılmış sermaye çıkarlarına uygun olarak ülkemizi yönetmektedir. Bu da ülkemizde bir çok sorunu açığa çıkarmaktadır.
Birincisi hükümet diğer ulusal azınlıklara ve kültürel topluluklara ırkçı, dışlayıcı ve asimile edici yaklaşmaktadır. Buda ülkemizde özellikle kürt halkının demokratik ulusal tepksini oluşturmakta ve bütün halklarımız arasında gelecek kaygısı yaratmaktadır. Hükümet diğer halklara ya Türk olmayı yada yok olmayı dayatmaktadır. Bu ırkçı yaklaşım çağdaş Türkiyenin en büyü sorunlarında ilkidir.
İkincisi hükümet Müslüman olmayan halklara Alevilere, Hırıstiyan topluluklara, ateistlere ve ülkemizin diğer modern-laik kesimlerine karşı zorla islamı değerleri dayatmaktadır. Bu ülkemizin son 20 yılına damgasını vuran en büyük sorunlardan biridir. Çağdaş Türkiye’ye yakışmayan ve derhal çözmemiz gereken bir sorundur.
Üçüncüsü hükümet, ekonomi uygulamalarında sadece sermayeyi yani kapitalistleri düşünmektedir. İşçiler sonderece kötü koşullarda çalışmakta ve ağır bir sömürü altındadır. Çağdaş Türkiye işçilerin haklarını güvence altına almak ve işçilerin ekonomik ve sosyal koşullarını düzeltmek zorundadır.
Çağdaş Türkiyenin en büyük sorunu doğamızı sermayenin talanına açan, çocuk ve kadınlarımızı istismar eden, Türk olmayan halklara karşı imhacı yakalaşan ve işçileri ağır bir sömürüye tabi tutan hükümettir. Bu sorundan derhal kurtulmak çağdaş Türkiyenin en büyük hedefidir.
Bildiğiniz gibi Türkiye’de çok yüksek bir Ermeni düşmanlığı vardır. Ne yazıkki Ermeniler Türkiyede askere gittikleri halde devlet memuru olamamakta. Ermeni topluluğu asimilasyonun kıskacında yok olmakla karşı karşıya. Ermencenin Batı lehçesi yok olmak üzere. Ermeni topluluğunun Türkiyede diğer uluslarla eşit bir şekilde özgürce yaşamasının koşullarını sağlamak için mücadele edilmeli.
Bölümün son haberlerİ
Türk siyasetçi, Azerbaycan'ın kapkaç edindiği paraların Türkiye üzerine kullandığını, amcasının Teşkîlât-ı Mahsûsa’nın elemanı olduğunu, Türkeş'in kendisini desteklediğini anlattı.
İstanbullu Ermeni iş adamı, eski Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı, Ermenihaber.am'e Ermenistan-Türkiye normalleşme sürecini değerlendirdi.
Ermeni kökenli belgesel sinemacı Negahan Uskan Ermenihaber.am'e “Sweet Home Adana” belgeselini, Ermenilerle ilgili çalışma yaparken ne gibi zorluklarla karşılaştığını anlattı.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Suriye ordusunun Halep'ten çekilirken konuşlandığı Hama vilayetinin dış mahallelerine cihatçıların ulaştığına dair görüntüler sosyal medyaya düştü.
Halep’teki Ermeni Piskoposluğu'nun ise bu zorlu dönemde topluma liderlik etmeye devam ettiği ve dayanışma sağladığı bilgisi paylaşıldı.
27 Kasım’da, Suriye’nin radikal Sünni örgütü “Heyet Tahrir el-Şam” Halep’e saldırı düzenledi.
Bakan Mirzoyan, Şubat ayında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne katıldıktan sonra ilk kez Lahey'deki 23. UCM'ye Taraf Devletler Asamblesi'nin oturumuna katılacak.
Elina Avanesyan 2002 yılında Rusya'nın Pyatigorsk şehrinde doğdu. Avanesyan, Ağustos 2024'ten bu yana Ermenistan bayrağı altında oynuyor.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |