Toplum09:40, 10 Ocak 2013
Murat Gözoğlu: Hedefte Ermeni kadınlar mı var?
Gözoğlunun söz konusu yazısını aşağıda sunuyoruz:
“Samatya`da uzun
yıllar boyunca tek başına yaşamış olan 84 yaşındaki Maritsa Küçük, 28 Aralık
günü evinde darp edilip yedi yerinden bıçaklanmış olarak bulundu.
Yine Samatya`da
yaşamakta olan 87 yaşındaki başka bir Ermeni kadın da, Aralık ayı başında
evinde dövülerek darp edilmiş, iki hafta yoğun bakımda kalmış ve bir gözünü
kaybetmişti.
Apostolik
Ermenilerin Noel`i kutladığı gün olan 6 Ocak`ta ise yine Samatya`da yine yaşlı
bir kadın, üç kişi tarafından kaçırılmaya çalışıldı. Çevrede olayı fark eden bir kadının müdahale
etmesi ile yaşlı kadın kurtarıldı ama yaşlı kadını kendisine para vereceklerini
söyleyerek kandırmaya çalışan şüpheliler yakalanamadı.
Kayseri`de doğan,
İstanbul`a göç ettikten sonra bakkal dükkânı işleten ve bu nedenle `Bakkal
Maritsa` olarak anılan Küçük`ün cansız bedenini oğlu Zadik Küçük buldu.
Zadik Küçük,
annesine telefon eden
ablasının cevap alayınca kendisini aradığını söyledi. Ardından annesinin evine
gittiğini söyleyen Zadik Küçük "Evin bir anahtarı da bende durur. Anahtarı
deliğe soktum, hemen açılınca şaşırdım, çünkü annem her zaman kapıyı arkasından
kilitler ve sürgülerdi. Kapıyı aralarken yerde birinin yattığını gördüm. Önce
annemin düştüğünü sandım, çok karanlık olduğundan hiçbir şey göremiyordum. Işığı
açınca onu kanlar içinde gördüm. Çıplaktı. Annemi o halde görünce çok kötü
oldum, şoka girdim. Hemen polisi arayıp durumu bildirdim" dedi.
Olayın ardından
polisin yaptığı açıklamaya göre, Maritsa Küçük cinayeti amatörce işlenmiş bir
cinayetten ibaret. Ailesine ise katillerin en kısa sürede bulunacağı söylenmiş.
Ayrıca aileye, cinayetle ilgili çevrelerine çok fazla bilgi vermemeleri tavsiye
edilmiş.
Polisin bu telkini,
o dönem İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah`ın Hrant Dink
cinayetinin hemen sonrasında söylediği "Cinayet milliyetçi duygularla
işlenmiştir, herhangi bir örgüt ve siyasi bağlantısı yoktur" ifadesini
akıllara getiriyor.
Dink cinayetinde
kendisi de şüpheliler arasında yer alan Cerrah, yaptığı açıklama ile önceden
hazırlandığı belli olan senaryonun tüyosunu vermişti. Ve ardından cinayette
ihmali olan neredeyse herkes gibi kendisi de terfi ettirilmişti.
Cerrah, aynı zamanda, Roboski`den Ankara`ya `Barış Yürüyüşü`
gerçekleştiren vicdani retçi Halil Savda`yı, "halkın
hassasiyetlerini" göz önünde bulundurduğu gerekçesiyle, valisi olduğu
Osmaniye`de durdurmuş ve yürüyüşü engellemişti.
Son bir ay içinde gerçekleşen darp ve cinayet olaylarının ardından, Ermeni
nüfusunun yoğun olduğu Samatya`da yalnız yaşayan yaşlı kadınların
tedirginliklerinin arttığı gözlemleniyor.
Aslında bu tedirginlik sadece yalnız
yaşayan yaşlı kadınlara özgü değil.
Biz bu tedirginliğin
1915′ten günümüze kadar var olduğunu biliyoruz. Biliyoruz, fakat bu
tedirginliğin Türkiyeli Ermenilerin kültürel varlıklarını devam ettirme yolunda
bir faydası olmadığını gördük.
Soykırımdan sonra 200 bin civarı olan Ermeni nüfus, şimdilerde 40-50 bin
civarında... Bu tedirginliği ve korkuyu da gayet iyi anlayabiliyoruz, ancak bu
ruh hali bizi geleceğe götürmediği gibi, fanus içinde yaşayan balık misali
hapsediyor ve çaresizleştiriyor.
Yaşlı kadının üzerindeki bazı ziynet eşyalarının çalınmış olması, cinayeti basit bir hırsızlık olayına indirgemez.
Eğer katil(ler)in amacı
sadece hırsızlık olsaydı, 84 yaşındaki bir kadını vahşice öldürmeden de
eşyalarını veya parasını alabilir(ler)di.
Oysa kadının görünür
haldeki parasına dokunulduğuna veya evin dağıtıldığına dair herhangi bir bilgi
bulunmuyor. Ayrıca kadının cansız bedeninin çıplak bulunduğunu da biliyoruz.
Bu bilgiler
doğrultusunda, cinayetin nefret duygusu ile işlenmiş olabileceğini söylemek çok
da zor değil. Tüm bu etkenleri göz önünde bulundurduğumuzda, darp, cinayet ve
kaçırmaya teşebbüs olaylarının iyi araştırılması, varsa aralarındaki benzerlik
ve ilişkilerin ortaya çıkartılması gerekmekte.
Bu bağlamda, İnsan
Hakları Derneği`nin, Küçük`ün ailesi ile görüşmeleri devam ediyor. Darp edilen
diğer yaşlı kadının ailesi ile de önümüzdeki günlerde bir görüşme
gerçekleşecek.
Ayrıca mahalle
esnafı ile de görüşülüp bir rapor hazırlanacak. Bu rapor İçişleri Bakanlığı`na
sunulacak ve olayın basit bir cinayet olmadığı belirtilerek daha kapsamlı bir
araştırma yürütülmesi talep edilecek.
Hrant Dink`in
öldürülmesinin altıncı yılına ve 1915`in 100. yıl dönümüne yaklaştığımız şu
günlerde vuku bulan cinayet ve darp olaylarının sadece birer tesadüften ibaret
olmaması çok muhtemel.
Ayrıca unutmayalım,
25 Ocak`ta Diyarbakır`da Sevag Şahin Balıkçı cinayetinin duruşması da
görülecek.
Bu cinayetlerin yanı sıra, Maritsa Küçük cinayeti de devletin ürettiği
şoven politikaların sonucudur; Ermenilere, Kürtlere, Rumlara, LGBT bireylere
karşı üretilen ırkçı ve ayrımcı söylemlerin sonucudur, tıpkı bindiği taksinin
şoförü tarafından Ermeni olduğu için darp edilen kadın gibi...
Bugüne dek ne Dink`in gerçek failleri ortaya çıkartıldı, ne Sevag Balıkçı`nın katil zanlısı tutuklandı, ne de kadını darp eden taksici yakalandı...
Aynı Şerzan Kurt,
Festus Okey cinayetinde olduğu gibi, aynı Roboski katliamında yaşandığı gibi,
aynı başbakanın "Ne Yahudiliğimiz, ne Ermeniliğimiz, ne afedersiniz
Rumluğumuz kaldı!" demesi gibi...
Maritsa Küçük`ün
cenaze törenine Rakel Dink de katılmıştı.
Kendisine
"Tanıyor muydunuz?" diye sorulduğunda cevabı, "Hayır, protesto
etmek için geldim" oldu.
Küçük`ü tanımayan birçok insan da protesto etmek için gelmişti belli ki.
Ancak, keşke bu protestolar sadece salonlarımızdaki, odalarımızdaki sohbetlerle
ve cenazelere katılmakla kalmasa...” (MG/HK)
Bölümün son haberlerİ
Ermenistan Sağlık Bakanı Anahit Avanesyan liderliğindeki bir heyet, Viyana’da düzenlenen “Nükleer Bilim, Teknoloji, Uygulamalar ve Teknik İşbirliği Programı” Bakanlar Konferansı’na katıldı.
Etkinlik, küresel Ermeni toplumunu bir araya getirerek ülkenin büyümesi ve ilerlemesi için kolektif hareket ve birlik ruhunu yansıtmaya devam ediyor.
İspanyol gastronomi dergisi 7Caníbales, Ermeni şarapçılığının yeniden doğuşunu konu alan bir makale yayımladı.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Türk siyasetçi, Azerbaycan'ın kapkaç edindiği paraların Türkiye üzerine kullandığını, amcasının Teşkîlât-ı Mahsûsa’nın elemanı olduğunu, Türkeş'in kendisini desteklediğini anlattı.
Bu sıralama, Ermenistan'ın güvenliğe, kamu değerlerine ve hem bölge sakinleri hem de yabancı ziyaretçiler için misafirperver bir ortama olan bağlılığını yansıtıyor.
Bu iddialara yanıt veren Tim McPhee, AB verilerine göre Azerbaycan’ın yıllık olarak bir milyar metreküpten az Rus gazı ithal ettiğini ve bunun yalnızca iç tüketim için kullanıldığını söyledi.
Polonya Cumhurbaşkanı, Ermenistan-Azerbaycan çatışmasının çözümüne ilişkin Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile COP29 çerçevesinde görüştüğünü belirtti.
Polonya, Avrupa Birliği'nin Doğu Ortaklığı girişiminin kurucu üyelerinden biri olarak, Ermenistan'ın AB ile ilişkilerini güçlendirme çabalarına uzun süredir destek vermektedir.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |