Toplum07:21, 24 Nİsan 2013
Serdar Dinçer: “Ermeni katliamı yok” diyen Halaçoğlu ve Alman belgelerindeki gerçekler
Serdar Dinçer
Halaçoğlu söyleşide baklayı en sonunda ağzından
çıkarıyor. Derdi tapu. Sahi Ermeni mülkleri,
malları, zenginlikleri ne oldu? Tapular şimdi kimin cebinde?
21 Nisan
akşamı internette gezerken “ölen Ermeni sayısı 8500’dü“ içerikli bir başlık
dikkatimi çekti. Herhalde Taner Akçam’ın söyleşisini alırken iki sıfırı
unutmuşlar diye düşündüm. Ancak az sonra benzer bir başlığa yine rastlayınca,
merak edip açtım ve konuyu anladım. Meğer bu sözler Yusuf Halaçoğlu’na aitmiş. Zaman gazetesinin sorularına verdiği yanıtlarda bunu
söylemiş. Halaçoğlu’na göre doğu illerinde “tehcir“ yapılmamış, “isteyenler
Rusya tarafına geçmiş, kalan bölgelerden de 500 bin Ermeni nakledilmiş“.
Halaçoğlu Türk ordusunun, Türk devletinin masumiyetine delil olarak da bir alman
belgesinden söz ediyor. Öte yandan Alman arşiv belgelerinde aynen şunlar
söyleniyor: “Eğer Türk ordusu olmasaydı Ermeniler Kürtler tarafından
öldürülürdü.“ Bu da Türk ordusunun, yani devletin Ermenileri koruduğunu
gösteriyor zaten….
Dolayısıyla katliam yok.
Hastalıktan açlıktan ölenler bu söylediğim rakamlar. Türkiye’de bir takım
gruplar tarafından öldürülen Ermenilerin sayısı 8.000 civarında. Ermenilerin
büyük bir soykırıma uğradıkları gibi safsatalar da yalan zaten….
Gizli Ermeniler yavaş
yavaş ortaya çıkıyor. Türkiye’nin bu konuda çok dikkatli olması lazım. Mesela
emlak meselesi gündeme gelecektir. Burada devleti yönetenlerin uyanık olması
gerek.“
Halaçoğlu belgenin tarih ve dosya numarasını versin
Yatmadan böyle şeyler
okumak benim yaşımda insanlar için iyi değil aslında. Uykunuz kaçıyor. Hazır
kaçmışken
Hepimiz Kriptoermeniyiz
Halaçoğlu’nun söyleşisindeki “gizli ermeniler“ söylemi bir kışkırtma denemesidir, bir nefret söylemidir. Bundan bir süre önce de Alevilerle ilgili konuşan Mehmet Şevket Eygi “Türkiye’nin en büyük problemi kriptoermeni ve Yahudilerdir“ demişti. Bunların gözünde savunmasız yüzbinlerce insana reva görülen alçaklıkları okuyup öğrendikten sonra uyuyamayan, susamayan her dürüst insan “gizli“dir, “kripto“dur, şüphelidir, sakıncalıdır ve “yangın halinde ilk bertaraf edilecekler“ konumuna sokulur. Bu hiç de orijinal bir numara değildir. Doğrudan Alman nazilerinden devralınmış, faşist Göbbels demagojisinin Türkçe’leştirilmişinden başka bir şey değildir. Wilhelm ve Alman faşist söyleminin temel kavramlarından biri yahudi ruhlular, ruhen yahudiler (yani gizli, yani kripto yahudi) diye çevirebileceğimiz işte bu “Gesinnungsjuden“ kavramıdır. Bu kavramla binlerce Alman komunisti, sosyal demokratı, dürüst antifaşist aydını damgalanmış, inim inim inlettirilmiş, temerküz kamplarında imha edilmiştir.
Tapular kimin cebinde?
Alıştık artık. Yüzlerce yılda biz alnının teriyle, çalıp
çırpmadan ekmeğini kazanan Türkleri, Kürtleri alıştırdılar. Refkleks oldu.
Nerede “Türküz, müslümanız, hepimiz biriz, birleşelim!“ türü sözleri duysak
tüylerimiz diken diken oluyor. Kabahat bizde değil, refleks oldu, hemen
geriliyoruz, herbir yerimiz büzülüyor ve “Eyvah!“ diyoruz, “Eyvah! Yine
birileri bizimle birleşecek! Ve kimbilir yine neler yürüyecek!“
Halaçoğlu söyleşide baklayı en sonunda ağzından çıkarıyor.
Derdi tapu. Sahi Ermeni mülkleri, malları,
zenginlikleri ne oldu? Tapular şimdi kimin cebinde? Biraz “Glasnost“ istemek
bunca zoraki “birleşmeden“ sonra bizim milletin de hakkı değil mi? Yoksa
yıllarca hükümette bulunmuş olan MHP bunu biliyor da ondan mı eski tapu
kayıtlarını herkesin bilmesine karşı çıkıyor? Neden karşı? Yoksa tapular…?
Alman Dışişleri Bakanlığı Politik Arşivi’ndeki belgelerde aslında tüm bu soruların yanıtları var. Unutmayalım Almanlar müttefik ülkeydi ve bu belgeler gizli belgelerdi. Yüzlerce belgeden sadece birkaçını, “düşman“ İngiliz değil, Amerikan değil, “hain“ misyoner, Ermeni değil, doğrudan Alman diplomat ve görevlilerin tanıklıklarına dayanan birkaçını bu yazının ekine koyuyorum. İşkence düşkünlüğü mü, katliam mı, soykırım mı, hırsızlık, gasp mı, ırz düşmanlığı mı, kadın-sübyan ticareti mi, allahsızlık mı, kitapsızlık mı, hepsini sadece bu birkaç belgede bile görmek mümkün. “Aynen Alman belgesi“ne sığınan Halaçoğlu’nun bu belgelerden hiç mi haberi olmamış?
24 Nisan kurbanlarının önünde
utanıyoruz ve saygıyla eğiliyoruz
Taner Akçam’ın da dediği gibi 24 Nisan gerçekten Ermeni
aydınlarının “faili meçhule“ gönderilmesinden başka birşey değildi. Bunların
arasında olan ve büyük şansı ve zekası sayesinde sağ kurtulabilen Aram
Andonyan bu
tutuklama ve ardından gelen günleri Rita Soulahian Kuyumjian tarafından
yayımlanan “Exile Trauma and Dead“ isimli çarpıcı, ancak nedense hâlâ Türkçesi
bulunmayan anılarında dile getiriyor. Zaman bu aydınlarla sadece Ermenilerin
değil, Türkiye’mizin ne büyük bir zenginliği yitirdiğini anlama ve anlatma
zamanı. Sadece Aram Andonyan örneği bile bu kaybın ne büyük ve yeri doldurulamayacak
bir kayıp olduğunu bize gösteriyor. Ateizm üzerine Türkiye’de ilk yayını da
yapan ve bu yüzden dindar Ermeniler arasında bir süre izole olmaktan da
korkmayan “matrak“ Aram Andonyan aslında gönlü insan diye yalım yalım yanan bir
insandır. “Balkan Savaşı“ isimli yapıtı da “Türk“ tarih yazıncılığının bu savaş
konusundaki temel yapıtlarından biridir. Bu kitapta şu sözleri de yer alır:
“Toplar bir ülkeye yalnız başına gitmez. Beraberinde onları imal
Anadolu Ermenilerinin
köklerinin kurutulduğu savaşta Türkiye‘nin kullandığı toplar Krupp toplarıydı.
Bölümün son haberlerİ
Ermenistan hükümeti, 29 Kasım’ı Televizyon Çalışanları Günü olarak ilan etti.
ABD'nin Azerbaycan Büyükelçisi Mark Libby, iki ülkenin Washington’un desteğiyle entegre bir su yönetimi planı üzerinde çalıştığını iddia etmişti.
Açıklamada, Ermenistan'ın idari bölgelerinde bulunan farklı ve benzersiz konuk evleri, sıcak misafirperverlikleriyle tatili unutulmaz kılacağı belirtildi.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Ali Alemdar. ''Ermenistan, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması adına kararlı ve vizyoner bir duruş sergiliyor.''
ABD'nin Azerbaycan Büyükelçisi Mark Libby, iki ülkenin Washington’un desteğiyle entegre bir su yönetimi planı üzerinde çalıştığını iddia etmişti.
Rusya Dışişleri Bakanlığı resmi temsilcisi Mariya Zaharova bunu 27 Kasım'da düzenlenen haftalık basın toplantısında duyurdu.
Açıklamada, Ermenistan'ın idari bölgelerinde bulunan farklı ve benzersiz konuk evleri, sıcak misafirperverlikleriyle tatili unutulmaz kılacağı belirtildi.
Açıklamada, Azerbaycan halkının Artsakh’ın işgali için yaklaşık 15.000 kişi kaybettiği ancak bu süreçte hiçbir somut kazanım elde edemediği ifade ediliyor.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |