ERMENI HABER AJANSI

Ankara’daki Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü`nün öğrencilerinde biri 24 Nisan arifesinde Ermenihaber.am’e verdiği demeçte Ermeni Soykırımı konusuna Türk gençliğinin davranışı ve Türkiyede Soykırımın tanınması perspektiflerini anlattı.

-Bildiğiniz gibi 24 Nisan Ermeni Soykırımı Anma günü: Genelde Türk gençler Ermeni Soykırımı konusuna nasıl davranıyorlar? Eğilimler nasıl? İnkar mı ediyorlar? Yoksa 1915 yılında gerçekten ne olduğunu mu anlamak istiyorlar?

 Türk gençliği Ermeni Soykırımı konusunda ikiye ayrılmış durumda. Bir grup gençlik, tarihin gerçekliğinden haberdar ve Ermeni soykırımını kabul ediyorken, diğer grup ise tamamen karşı çıkıyor. Karşı çıkmakla kalmayıp, Ermeni Soykırımını tanıyanları vatan haini ilan ediyorlar. Bu noktada muhafazakarlaşmanın büyük etkisi var. Bu dindar grup için Müslüman herkes kardeş fakat diğerleri kalleş, vatan düşmanı. 1915 yılında yaşananların farkına varan gençlerin sayısı hızla artmakta, bu sevindirici fakat aynı zamanda iktidarın da etkisiyle büyüyen, Osmanlı taraftarı muhafazakar gençlerin sayısı da azımsanacak gibi değil. Gerçekler örtülemez, er ya da geç ortaya çıkar. Muhafazakar olanlar da bunun farkında olduğundan olsa gerek, Ermeni Soykırımında bahsetmiyorlar, hatta öğrenmek bile istemiyorlar. Ben yinede umudumu yitirmiyorum Türk gençleri adına.

-Perihan Mağdenin ``Soykırımı  reddeden bir milletin  çocuklarından ne bekleyebilirizz`` sözlerini hatırlarken sizce Türkiye’nin gençliği ve yeni nesilinden Ermeni Soykırımı konusunda ne beklentilerimiz olabilir?
   
Ermeni Soykırımı konusu bugünlerde çok daha fazla dile gelir oldu Türkiye’de. Seminerler, konferanslar, etkinlikler, çeşitli illerde anmalar düzenleniyor. Bazı belediyeler Ermenilerden kalma kiliseleri restore ediyor. Gelişen Osmanlıcı akıma rağmen bu tür güzel şeyler de yaşanıyor aslında. Yeni nesil Türk gençliği içerisinde araştıran, gören çok daha fazla sayıda. Okudukça tarihin gerçekliğini, bugüne kadar bize anlatılanların yalan ya da eksik olduğunu fark edebiliyorlar. Belki dile getiremiyorlar fakat karşı da çıkmıyorlar. Ben yeni nesil Türk gençliğinden gelecek adına umutla bahsedebilirim. Perihan Mağden’e bu noktada katılmıyorum aslında. Evet Soykırım inkar ediliyor burada, fakat gençler büyükler gibi düşünmüyorlar, çünkü daha çok okuyor, daha çok görüyorlar. Zaten karşı çıkan gençler, bu konuda okumak istemeyenler, araştırmayanlar oluyor.

-Hangi siyasi gücün iktidara gelmesi halinde Türkiye`de Ermeni Soykırımı resmen tanınabilir?  

Bu soruya cevap vermek biraz zor aslında. Ermeni Soykırımının kabul edilmesi durumunda ülke içinde yaşanacaklar hakkında bir öngörüde bulunmak zor geliyor siyasal partiler için. Bu konu için biraz zaman gerekiyor. Kademeli olarak Soykırım gerçekliğinin halka anlatılması gerekiyor. Eğitim sisteminde, tarihin gizli odalarından (1915 gibi) bahsedilmesi gerekiyor. Bunu gerçekleştirebilecek en önemli partiler ise HDP (Halkların Demokratik Partisi) ve BDP (Barış ve Demokrasi Partisi). Türkiye halklarının eşitliğini, özgür yaşamını savunan gerçek bir sosyalist parti görüntüsü çizen HDP ve BDP, Ermeni Soykırımı konusunda Türkiye’ye bir şeyler kazandıracak, soykırımın tanınması için çalışacak, geçmiş acılara saygı duyacak tek parti konumunda diyebilirim, Meclis’te yer almalarından dolayı. (HDP’nin BDP’den gönüllü ayrılan milletvekillerince kurulduğunu not etmek isterim.)

-Birkaç yıl önce Ermenistan`a gelip Ermeni Soykırımı Anıtını ziyaret ettiniz. İzlenimleriniz ve ne hissetiğiniz hakkında anlatır mısınız?  

Ermeni Soykırımı Anıtını ziyaret etmek, hayatımda edinebileceğim en büyük tecrübelerden birisiydi diyebilirim. Hrant Dink’in dediği gibi “birbirimizin acılarına saygı duyma” konusunda çok önemliydi bu ziyaret. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, tarihin gerçekliğini gören, okuyan ve göz ardı etmeyen birisi olarak inandıklarıma da saygı göstermekti o ziyaret. Soykırım anıtını ziyaret edişimi onurla, gururla anlattım soranlara. Vicdanın sesini dinlemekti bu çünkü. Onca yıl dinlediğimiz tüm kötü hikayeler için bir ufak özür ve gözyaşıydı. Yaşadıklarımı anlatmak zor. Tüm Erivan oradaydı sanki, müthiş bir kalabalık. Mimari açıdan güzel mesajlar içeren bir anıt, altında tüm gerçeklikleriyle Soykırım müzesi. Eski Ermeni şehirlerinin isimlerinin yazılı olduğu uzunca bir duvar ve memleketlerinin isimlerinin altına çiçekler koyan Ermeni vatandaşlar. Genç yaşlı her Ermeni oradaydı. Şimdi ben her 24 Nisan, o gün anmalar içerisinde yaptığım gibi çiçek koymak istiyorum anıta, vicdanı olan herkes adına. Tüm Türkiye vatandaşları bu gerçeklikle karşılaşmak adına gitmeli oraya, acıyla yüzleşmeli diye düşünüyorum.  

-Ermenistan`daki gençlere bir diyeceğiniz , ya da bir mesajınız var mı?

Ermeni kardeşlerime söyleyeceklerim var elbet. Bizler, tarihi gerçekliği gören, vicdanı sadık bizler, elimizden geldiğince Ermeni soykırımına karşı gelenlere anlatmaya çalışıyoruz yaşananları. Tüm tehditlere, karşı koymalara rağmen anlatmaya çalışıyoruz ve anlatmaya devam edeceğiz. Ermeni soykırımının ülke içerisinde daha rahat biçimde konuşulması “milliyetçilik” denen şeyin azaltılmasıyla mümkün diye düşünüyorum. Tek bir milleti severek milliyetçi olunduğunu sanan birçok insan var Türkiye topraklarında maalesef. Sizler de, ülkenizde, her Türk’ün düşman olabileceği vurgusunu ortadan kaldırın, bunun için çalışın, konuşun, tartışın. Soykırımın kabulünü ancak ve ancak gençlerin birlikteliği gerçekleştirebilir. Gelin bir olalım, birlikte çay içelim, benzerliklerimizin farkına varalım, aynı toprağın çocukları olduklarımızı gösterelim herkese. Bunu gerçekleştirebilirsek, inanın siyasetçiler teslim olacaklardır. Daha fazla gelin Türkiye’ye, atalarınızın topraklarını görün, anılarında yaşayın. Bizler atalarınızın bıraktıklarına sahip çıkıyoruz, gelin birlikte sahip çıkalım. Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.


Ermenihaber.am