Toplum08:01, 15 Mayıs 2014
Talât Ulusoy: Hitler hayatıyla ödedi, ama Talat kahraman
Gazeteci
Talat Ulusoy 100 yıl önce Türkiye’de var olan zihniyetin bugüne kadar
yansıtılmasını, bugün ise tarihle yüzleşmemesiyle, gerçeklerden kaçmak için
ürteilen mazeretlerle 1915’teki ziyniyetinin güncellenerek devam edildiğini
yazıyor.
Taraf gazetesinde yayımlanan yazı
dikkatenize sunulur.
Ermenilerin çektikleri 1915’te başlayıp bitmedi. Nisan 1915’te başlayan, “Yüz Yıllık Harekât Planı”dır. O “lanetli” başlangıcın bu yıl doksan dokuzuncusunu “idrak” ettik desem yalan olur. Ne 1915’i ve ne de 1915’in zihniyet ve kurumlarının hâlâ yaşamakta olduğunu görebiliyoruz.
Müslüman olmayanlara uygulanan zulmü anlamış gibi görünenlerde bile; “Ama onlar da bize yaptı”, “Osmanlı saltanatında olan olmuş, Cumhuriyetimiz tertemiz”; “1915 bir avuç İttihatçı’nın suçu” ya da “Harekât Planı’nı Almanlar hazırladı, İttihatçıları kullandı” deyip rahatlama eğilimi yaygın. Bu rahatlık insanı yüzleşip “özür” dilemeye değil, daha çok “mazeret” üretmeye götürür. “Mazeret”ler yüzleşmenin arkasından dolaşıp kaçmanın kapısını açar. Neden?
HİTLER HAYATIYLA ÖDEDİ, AMA TALAT KAHRAMAN
Çok basit: Nisan 1915’te uygulamasına geçilen plan, Hitler’in Yahudilere uyguladığı soykırımdan farklı olarak “tam başarı” ile uygulanmıştır ve doksan dokuz yıldır “güncellenerek” yürütülmektedir. “1915 Zaferi” İttihatçı Cumhuriyet’in temelidir ve o “zafer”in dersleri kesintisiz uygulanmıştır, uygulanmaktadır. En son örneklerini hatırlamak yeter: Rahip Santaro, Zirve ve Hrant Dink cinayetleri. Bunlar; ne Almanların, ne de sadece Ergenekon Çetesi’nin üstüne atıp sıyrılacak “tesadüfî” hunharlıklardır, “güncellenmiş İttihatçı eylem planı” parçalarıdır.
22 Nisan tarihli Taraf’ta “Türkleştiremediklerimizden misiniz” başlıklı yazıda sözü edilen “Hür Türkiye” gazetesinin 9 Temmuz 1928 tarihli nüshasında “Bu Vatanda Ermeniler Nasıl Mesut Olabilirler” başlıklı bir yazı dizisinin ilkine yer verilir. O yıllar “İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış İttihatçı Cumhuriyet toplumu”nda Ankara’dan farklı düşünmenin “suç” sayıldığı zamandır. Aşağıda diziden sadeleştirerek aktaracağım satırlar bu gözle okunmalı:
“Saltanat ve meşrutiyet devirlerinin hataları nasıl hükümet işlerini ellerine alıp devlet ve milleti istedikleri gibi idare edenlere ait ise Ermenilere atfolunan hareketten de aynen cemaati idare edenler mesuldür, hükümet ve Türk kardeşlerimiz ile Ermeniler arasında açılan çukur her zaman bu adamların kazmaları ile kazılmış ve Ermenilere mezar olmuştur; verilen kurbanlar artık bu çukuru doldurmaya yeter.”
ADALETLİ SUÇ DAĞITIMI
İttihatçı Cumhuriyet, on üç yıl önce işlenen “suç”u, bugün yapıldığı gibi toptan inkâr edemiyor, “biz Türkler asla öyle şey yapmayız” diyemiyor. “Ama onlar da bize yaptı” simidine de sarılamıyor. Çünkü yaşananlar çok taze ve bu suçtan mahkûm olmuş kimi İttihatçılar iktidar koltuğunda. Onun için suçu koskoca İttihatçı devlet ile bir cemaati yönetenler arasında “adil” dağıtma yoluna gidiliyor. “Evet, karşılıklı kötü şeyler oldu” kabulü ile beraber kabahat hep bir “o adamlar” ve onların “kazmalar”ına yükleniyor. İlerideki yıllarda bu anlayış, suçu “emperyalizm”e yükleyerek “devrimci” bir içerik (!) de kazanacaktır.
“Kardeşler! Senelerden beri devam eden felâketlere nihayet vermek ve biraz nefes almak arzu ediyorsak,... biz bugün bütün manasıyla Türk kardeşlerimiz gibi hareket etmeye mecburuz; onların sahip oldukları hakları biz kendimiz için istemeye kalkışacak olursak bu hareketimiz cinnetten başka bir şey olmaz...”
Bu “kardeşler” seslenişi bir İttihatçı jargonudur. Kardeşizdir, ama eşit değilizdir; yaşımız, boyumuz, posumuz faklıdır, biz büyük “erkek” kardeşizdir. “Osmanlı’da Müslüman halk, yani Millet-i Hâkime kendini daima Müslim olmayanların üstünde tutmuştur. Çünkü ‘mülk’ün sahibidirler. Beş asırlık üstünlük hali Tanzimat ile yasalar önünde eşitliğe doğru meyledince büyük depremin öncü sarsıntıları başlar. Büyük Deprem 1915’tir. Cumhuriyet’e erişesiye Hıristiyan nüfus artçı depremlerle yok düzeyine indirilir.” (T. Ulusoy, 14 Şubat 2013, Taraf) Cumhuriyete eriştikten sonra da, doksan yıldır Hıristiyanlara, Yahudilere, Kürtlere, Alevilere edilenler bir “artçı” süreklilik gösterir. Devlet “İttihatçı dosyalar” üzerinden yönetilir.
BİR TEHDİT SÖZÜ: AKILLI OL!
“Kardeşler! İyi dinleyiniz; Bizim dedelerimizin, babalarımızın saadet ve refahı derecesinde bahtiyar yaşamamız çoktan sağlanmıştı. İçimizde hakikati görenler ve cemaatin kurtuluşunu düşünenler senelerce alçakgönüllülükle çalışıp bu neticeye kavuşmuşlardı; ... fakat birtakım beyinsizlerin gerek hükümete ve gerek cemaate karşı küstahlığı ... yapılan çılgınlıkların sonucunu görmeye mecbur bıraktı (bizi),...” Yani Ermenilere yönelik “çılgınlıklar” yapıldı, hem de gözler önünde yapıldı. Olanlar hep bazı “beyinsizler” yüzünden oldu. Artık İttihatçı aklın vicdansızlık çağında “beyinsiz” olma “akıllı” ol. Ergenekoncu tayfanın ünlü tehdidi gibi değil mi?
“Şimdi onların melus suratlarına bağırıyoruz, biz Türküz. Bir adım daha ileri gitmenize müsaade edemeyiz, maskelerinizi çıkarınız, siz çıkarmazsanız Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin adil kanunları o maskeleri suratınızla birlikte yırtar, atar.”
Yırtıcı ve “adil” kanunlar “Türk” olmanızı emrediyor. Emre zamanında ve tam olarak uyulmadığı takdirde: 1934 Trakya Pogromu olur; 1937-38 Dersim Tertelesi olur; 6-7 Eylül 1955 Yağması olur; 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül askerî darbeleri olur, Kürt milletine her türlü eziyet reva görülür...
Eğer 1915
ile yüzleşilmezse, Allah göstermeye, bakın siz daha ne soykırımlar, ne
depremler, ne terteleler olur ve hepsi aynı kapıya çıkar!
Ermenihaber.am
Bölümün son haberlerİ
Kanadalı gazeteci Neil Hauer, Yerevan’dan İstanbul’a turistik amaçlarla yaptığı seyahat sırasında Türkiye’ye girişinin yasaklandığını açıkladı.
Projenin uygulama tarihi 2025 yılının ilk çeyreğinde açıklanacak.
Meşhur ABD’li Ermeni miliyoner Alexis Ohanian, sosyal medya hesabında takipçilerine M.Ö. 95 yılına ait, Ermeni Kralı Büyük Tigran'ın tasvir edildiği nadir bir Ermeni sikkesi gösterdi.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Türk siyasetçi, Azerbaycan'ın kapkaç edindiği paraların Türkiye üzerine kullandığını, amcasının Teşkîlât-ı Mahsûsa’nın elemanı olduğunu, Türkeş'in kendisini desteklediğini anlattı.
Fransa'nın Ermenistan Büyükelçisi Olivier Decottignies, X hesabından anlamlı bir paylaşımda bulundu.
Savunma kaynaklarına göre, ilk parti Pinaka füze sistemleri Ermenistan'a ulaştı. Pinaka, 80 km'nin üzerinde menzile sahip yüksek performanslı bir sistemdir.
Amerikalı pastör, Evanjelik Kilisesi üyesi Joel Tenney, İowa valisinin 24 Nisan'ı Ermenistan'ı tanıma günü ilan eden kararını da yayınladı.
Büyükelçi, Avrasya kıtasında eşit ve bölünmez bir güvenlik sistemi geliştirilmesi yönündeki çabalara Ermenistan’ın aktif katılımının beklendiğini ifade etti.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |