ERMENI HABER AJANSI

Avrupa Irkçılık Karşıtları Taban Örgütleri Hareketi Başkanı (EGAM) Benjamin Abtan, Ermenistan kaynaklı “1in.am” haber sitesine verdiği demeç sırasında Ermeni Soykırımı’yla ilgili açıklamalarda bulundu.

- Sayın Abtan, Ermeni Soykırımı’ndan 100 yıl sonra niye dikkatler Ermenistan’a çevrildi? Dünya bundan haberdardı ancak özellikle bu yıl Avrupa Konseyi konuyla ilgili karar aldı, Papa ayin verdi, birçok ülkelerin parlamentoları Soykırımı tanıdı. Niye şimdi?

- Tabi ki dünya biliyordu, fakat 100. yılın sembolik anlamı var, bu yüzden bu olaya hem uluslararası camia tarafından, hem Türkiye tarafından bu kadar büyük ilgi gösterildi. Yıllar boyunca, bir asır boyunca Türkiye’de ve diğer ülkelerde inkarın, eğitimin ve siyasetin temelinde olması asıl sorunumuzdur. Fakat bu yıl belirleyicidir, artık asır değişiyor, bu yüzden biz de bir kez daha Türkiye'ye gittik, ve yıllar önce başlatılan hareket bu yıl daha büyük hız aldı. Örneğin, 24 Nisan sabahı İnsan Hakları Uluslararası Derneği’nin girişimiyle bu olayı andığımızda soykırım sırasında sakinleri  tehcir ve imha edilen köylerin isimleri de tek tek okundu. Bu köy isimleri arasında insan isimleri de var. Mesela, bir köyün ismi Şuşan’dır. Geçmiş’teki zulümler bugünün zulümleridir. Bu devamlı bir süreç ve bugün de Ermenilere karşı sürüyor. Hareket bugün durdurulmaz ve soykırıma karşıdır.

- Sizce son olaylar Ermenistan ve Dağlı Karabağ'a güvenlik bakımından ne kadar yardımcı oldular? Sonuçta bütün bunlarla biz daha güvenilir bir hale mi geldik, yoksa daha büyük tehlikeyle karşı karşıya çıktık?

- Her türlü inkar ve zulümlere büyük ihtimalle devam edilebilir. Ama yine de Türkiye hükümeti anlıyor ki bu hareket artık başlatılmıştır ve bunu kabullenmelidir. Mücadele, tabi ki, bu yılla bitmez, fakat Türkiye tarafından olası tanıma, soykırımın tanınmasından toprakların iadesine kadar, eğitim kitablarından Talat Paşa vs gibi bazı isimlerin çıkartılması gibi birçok sonuçlar da beraberinde getirecek ve Türkiye bunlarla yüzleşmelidir.