ERMENI HABER AJANSI

'Volkskrant' gazetesi geçenlerde böyle bir başlık atmıştı. Putin'in otoritesi hakkında çok şey söylenebilir ama hakkındaki  tüm şikayetlere rağmen, ülkesinde hala sevilen bir lider Putin. Ağırlığı var. Erdoğan için ise şu an aynı şeyleri söylemek zor. Geçti Bolu'nun pazarı sanki onun için.

Belki de en büyük kozunu kullanmadı daha, kimbilir, ama HDP barajı aşarsa eğer, canımın her istediğini yapamadıktan sonra neyleyim ben bu koltuğu, söndürün sarayın tüm lambalarını, deme olasılığı da var tabi.
Ya hep, ya hiç onda. Ortası yok..

Saray demişken, Emine hanımın su içtiği bardağın tanesinin 340 euro olduğunu biliyor muydunuz?  Versailles'in dört katı büyüklüğündeki, 550 milyon euroluk Ak sarayın tuvaletleri için Kılıçdaroğlu'nun 'altından' kelimesini kullanması da hiç abartı değil ayrıca, çünkü tuvaletlere harcanan para 1600 ile 3300 euro arasında değişiyormuş.

Saraya bir de harem kursaydı iyiydi ama..

Davutoğlu'na gelecek olursak eğer, onun en büyük yanlışı siyasete, daha da kötüsü,  Akp'ye katılması bana göre.

Partiye katkısı da sıfır bu arada. Boşuna geziyor şehir şehir. Onu her gördüğümde içgüveyleri geliyor aklıma ve içim parçalanıyor. İnsanın ağzından çıkanlarla vücut dili uyuşmayınca uyuşmuyor işte, yapacak birşey yok.

Seçimler ve Türkiye'deki siyasi durum hakkında başkalarının söylemediği, orjinal bir sözüm de, fikrim de yok. İnsanların oy vermeden önce, nasıl bir Türkiye'de yaşamak istediklerini sorgulamalarını rica ediyorum sadece.

Eşit, katılımcı ve sosyal bir ülke mi istedikleri, yoksa çalınan, çırpılan, eğitimde, sokakta söz hakkı olmayan, tüm yeteneklerin öldüğü, ayrıştırılmış bir vatan mı bırakmak istiyorlar çocuklarına.

Bu konuda bir düşünsünler istiyorum.

Pazar günü sandıktan ne çıkacağını herkes gibi ben de çok merak ediyorum tabi, çünkü halk bu, ne yapacağı hiç belli olmaz.

Battı balık yan gitmesin telaşı ile, sağa da kayabilirler.

Sol batırır, sağ devlete sahip çıkar, HDP Kürtleri tepemize çıkarır gibi basit hesaplar gırla gidiyor şu an ama Gezi'deki gibi bir sürpriz, bir yüz akı, da çıkabilir sandıktan.

Demirtaş yani.

İçimden bir ses, Demirtaş iyi, diyor. Hem de bayağı iyi. Türkiye'nin Gezi'den sonraki tek gururu hatta. Demokrat, feminist, solcu ve sosyal.
Türkiye'yi Avrupa'ya taşıyacak olan insan...

Taraflı bir yazı oldu ama, bence bir mahsuru yok.

Nafiye Golbasi/blog.radikal