Kültür13:44, 05 Şubat 2016
'Türkiye Kültür Varlıkları' haritası çıkarıldı
Hrant Dink Vakfı, ‘Anadolu Kültürel Mirası’ projesi çerçevesinde Rum, Ermeni, Süryani ve Yahudi toplumları tarafından inşa edilen kilise, sinagog, manastır, okul, hastane ve mezarlık gibi yapıların envanterini çıkarttı. Yaklaşık iki buçuk yıl boyunca yapılan çalışmalar sonucunda, yaklaşık 10 bin yapı ortaya çıkartıldı. Envantere göre, 10 bin yapıdan 4 bin 600’ü Ermeni, 4 bin 100’ü Rum, 650’si Süryani ve 300’ü Yahudi toplumuna ait. Vakıf, interaktif bir haritayla, verileri herkesin kullanıma açtı. Oluşturulan envanter turkiyekulturvarliklari.com adlı siteden incelenebilecek.
Agos’tan Uygar Gültekin’in haberine göre, çalışma, 2014 yılının ilk aylarında başladı. Araştırmacılar, Nora Mildanoğlu, Zakarya Mildanoğlu, Mustafa Batman, Ezgi Deniz Berk, Merve Kurt,Vahakn Keşişyan, Tuna Başıbek, Aleksandros Kamburis, Şahika Karatepe, Zeynep Oğuz ve Norayr Olgar’dan oluşan ekip, çeşitli kaynaklar üzerinde araştırma yaptı. Anadolu’nun dört bir yanında hâlâ ayakta olanların yanı sıra, yıkılmış, yakılmış, korunamamış, depo ve veya ahır olarak kullanılmış, camiye çevrilmiş yapıların da listesi ortaya çıkartıldı. Projeye AB Türkiye Bakanlığı, Açık Toplum ve Chrest Vakfı’da destek oldu.
Proje koordinatörü Merve Kurt ve araştırmacılar, Tuna Başıbek, Zeynep Oğuz, Aleksandros Kamburis ve Vahakn Keşişyan, çalışmanın detaylarını anlattı.
“Birinci ve ikinci kaynaklar tarandı. İlk sene sadece Ermeni kültürüne odaklanılarak çalışma yapıldı. İkinci sene ise Rum, Yahudi ve Süryani mirası üzerine çalışma yapıldı. En fazla yararlandığımız, kilise defterleri. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde çalışma yaptık. Elimize geçen bütün kaynaklarda, nerede bir kilise veya okuldan bahsediliyorsa onları envantere döktük”
Çalışmada karşılaşılan zorluklara dikkat çeken Kurt, “Rum kaynakları için Yunanistan’da Küçük Asya Kültür Araştırmaları Merkezi, Süryani kaynakları için İsveç’e gidildi. Oradan çok sayıda veri elde edildi. En çok zorlandığımız konulardan biri yer adları. Biz, bugünkü il sınırları üzerinde çalıştık. Eski arşivler il sınırları bu şekilde olmadığı için onunla ilgili ayrı bir çalışma yaptık. Eski adları yeni adlarla karşılaştırmak zor oldu.”
Kurt, bulunan verilerin, internet sitesinde oluşturulan bir harita aracılığıyla herkesin ulaşımına ve katkı sunmasına açık hale getirildiğinin altını çizdi.
“Bu harita Hrant Dink Vakfı’nın yaptığı çalışmanın görselleştirilmiş hali. Ermeni, Rum, Süryani ve Yahudi toplumlarına ait kamusal alanların, yani kilise, hastane, sinagog okul, manastır, yetimhane ve mezarlıkların harita üzerinde gösterildiği interaktif bir harita. Envantere ulaşmayı kolaylaştıran kullanıcı dostu bir çalışma. Fotoğraflar, tarihi bilgiler ve bu bilgilerin yer aldığı kaynaklar harita üzerinde gösteriliyor”
Bu projenin farkındalığın arttırılmasına katkı sağlayacak bir proje olduğunu ve korunması gereken yerlerin ne kadar fazla olduğunu ortaya koyduğunu belirten Kurt, “Bu yapılar tescillenmiş olsa dahi kırık dökük halde, hala definecilerin kazı çalışması yaptığı yerler. Her bölgede koruma kurulları var. Ama mesela Kayseri’de envanterlerinde 30 ya da 35 yapı görünüyor oysa bizdeki veri 130. Onların göz ardı ettiği yerler de var. Onlar için de aslında önemli bir veri.”
Saha çalışmasının yapılması için projenin devam edeceğini belirten Kurt, bundan sonrası için şunları söyledi: “Elimizdeki verileri gidip sahada kontrol edeceğimiz bir çalışma yapılacak. Bir de daha farklı bir saha çalışması yapılacak. Üç bölge tespit edilecek. Bir okul, bir sokak ve bir kilise tespit edilip, oralara gidip sözlü tarih çalışması yapılacak. İnsanların hikayeleri kayıt altına alınacak. Bununla berber halk, oradaki yapıları nasıl görmek istediğine karar verecek ve ortaya çıkacak olan bu çalışmanın sonuçları da yetkililere sunulacak”.
Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde yapılan çalışmanın detaylarını proje araştırmacılarından Tuna Başıbek aktardı:
“Osmanlı Arşivlerinde iki temel kaynak var. Biri bir defter tam tarihi bilinmiyor. Sanırım 19. yüzyıl sonu ya da 20. yüzyıl başında tutulmuş. Çok sağlam ve iyi veriler var. Son derece teknokratik anlamda her şey sıra dizilmiş. Diğeri kilise defterleri. 10 defter var ve yedisi arşivde. Yereldeki din temsilcileri tarafından merkeze yazılmış. Yapı, yeri ve yeniden inşası yazıyor. Biraz daha detaylı bilgiler var. En önemli sorunlardan biri yer isimleri. Muhtemelen defteri tutan memur, yerin ismini ya bilmiyor ya da yanlış yazıyor ya da ismi veya sınırları değişmiş olabiliyor. Kiliseleri, kiliselerin yerlerini, hangi cemaate ait olduğunu, kimin arazisi üzerine inşa edildiğini bilebiliyoruz. Kayıtlar yeniden inşa şeklinde tutulmuş. Nerdeyse bütün kiliseler, yeniden inşa tarihiyle açıklanıyor. Bu yüzden ilk yapım tarihlerini bilemiyoruz.”
Bölümün son haberlerİ
Yerevan'daki Kızıl Köprü, 1679 yılında meydana gelen büyük depremin ardından 1679-1680 yıllarında inşa edilmiştir.
dünyaca meşhur Fransalı Ermeni büyük sanatçının ilk sahne kıyafeti 15 Ocak'a kadar Gyumri'de sergilenecek.
İstanbullu Ermeni doktor ve araştırmacı Vahram Torkomyan'ın (1858-1942), ölümünden birkaç ay önce tamamladığı hatırat Aras Yayıncılık tarafından Türkçe olarak yayınlandı.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Altı obüsten oluşan ilk parti, Ermenistan'da dağlık arazi ve düz arazi de dahil olmak üzere kapsamlı testlere tabi tutuldu.
Ermenistan’da "Yüksek Konsey" adlı parlamento kulübü, Nikol Paşinyan'ın açıklamasını kabul edilemez bulduğunu belirten bir bildiri yayımladı.
ARMSAT-1, Ermenistan'ın ilk uydusu olarak 2022 yılında fırlatılmış ve o zamandan beri çeşitli alanlarda veri sağlamaktadır.
Projenin uygulama tarihi 2025 yılının ilk çeyreğinde açıklanacak.
Meşhur ABD’li Ermeni miliyoner Alexis Ohanian, sosyal medya hesabında takipçilerine M.Ö. 95 yılına ait, Ermeni Kralı Büyük Tigran'ın tasvir edildiği nadir bir Ermeni sikkesi gösterdi.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |