Soykırım15:11, 27 Nİsan 2021
Türk hukukçu: "24 Nisan'la başlayan süreç Soykırım'dı. Lemkins Belgesi’ni okuduğumda başka bir şey söyleyemem"
Ermeni Soykırımı’nın 106. yıldönümü vesilesiyle Ermeni Haber Ajansı, Türk şair, yazar ve avukat Akif Kurtuluş ile Türkiye’nin inkarcı politikasını ve Ermeni- Türk ilişkilerinin olası perspektiflerini konuştu.
- Ermeni Soykırımı’nın tanınması ve kınanması Türk toplumuna ne verebilir ve gelecek için ne gibi önemli sonuçları olabilir?
- Türk toplumuna ne verebilir, sorusunu; sanırım “Türkiye’ye” diye değiştirmeliyiz. Çünkü Türkiye’de sadece Türklerin yaşamadığından bağımsız olarak; Ermeni Soykırımı’nda Kürtlerin ve Çerkezlerin de eline kan bulaşmıştır.
Soykırımın tanınması ve kınanması, her şeyden önce geçmişiyle yüzleşebilmekle mümkündür.
Ben 24 Nisan 1915’de İstanbullu Ermeni entelektüellerin Çankırı, Kalecik Ayaş yollarına vurulmasıyla başlayan süreci “soykırım” diye adlandırıyorum. Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş olan Lemkins Belgesi’ni bir hukukçu olarak okuduğum zaman, başka bir şey söyleyemem. Ancak bunu, bu suçu işleyen Devlet’in söylemesi, kabul etmesi gerekir.
Çünkü Lemkins Belgesi, sonuçta imzalayan devletleri bağlayan bir sözleşmedir. Türkiye Cumhuriyeti, bu kıyımı Osmanlı / İttihatçı yaptı beni ilgilendirmez diyemez. Bu mirasın üstüne oturmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti varlığını iki büyük suç üzerine kurmuştur: Ermeni soykırımı ve – aslında soykırıma da ortak ettiği – Kürtleri inkâr!
Türkiye’nin; Kürtlerle barışmadan, Ermeni Soykırımı’nı tanımadan ve bunun sonuçlarıyla yüzleşmeden iki yakası bir araya gelmeyecek ve biz yurttaşlar, hiçbir zaman huzur içinde yaşamayacağız.
- Sizce Ankara’nın inkârcı politikası nereye kadar ve ne zamana kadar devam edebilir?
- Bilemem. Gerçekten de bu konuda bir şeyler söyleyebilecek verilere sahip değilim. Ama Diaspora ve Ermenistan’ın 24 Nisan’ı uluslararası ilişkilerde Türkiye’yi sıkıştırmanın enstrümanı olarak kullanmasını anlayabiliyorum. Ancak benim için 24 Nisan, diplomasiye ve uluslararası çıkar ilişkilerine feda edilemeyecek kadar ‘hayati’ bir meseledir.
Mesela Biden’ın soykırımı kabul edeceği yönünde haberler okudum. Obama daha önce “genoside” yerine “Büyük Felaket”i tercih etmişti.
Neyse, Ankara’ya gelecek olursam. Bu iktidar bloğu, inkâr edebildiği en son yere kadar edecektir. Zaten kabul ettiği zaman artık biz başka bir Türkiye’de yaşıyor olacağız.
- Türkiye’de, iktidara geldikleri zaman Ermeni Soykırımı’nı inkar etmek yerine tanıma yolunu seçebilecek siyasi güçler var mı Sizce?
- Var. Şu andaki siyasi komposizyon içinde sadece HDP var. Bence Türkiye’nin geleceği için çok önemli bir siyasi güç HDP. Onun için bu kadar üstüne geliyorlar zaten.
- Recep Tayyip Erdoğan iktidardayken Ermenilere karşı nefret ve ırkçı politikanın azalması mı, çoğalması mı beklenmeli?
- Erdoğan’a göre 24 Nisan 1915’in anlamı, Birinci Dünya Savaşı’nda yitirdiğimiz Osmanlı Ermenileri. Bu kadar! Dolayısıyla nefret söylemi ve ırkçı politikanın azalmasını ne yazık ki bekleyemem.
- Ermenistan – Türkiye’nin, Ermeni ve Türk halklarının ilişkilerinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
- Yakın vadede çok umutlu değilim. Maalesef. Biz, aslında hiç de öyle bir avuç değiliz, böyle birbirimize dokunmaya devam edelim. Benim için iyi oluyor.
Bölümün son haberlerİ
Cumhurbaşkanı Duda, Ermeni Soykırımı kurbanlarının anısına anıta çelenk bırakarak ve Ebedi Ateş’e çiçek koyarak saygı duruşunda bulundu.
Forum kapsamında, risk faktörlerinin tespit edilmesi ve bu faktörlere zamanında müdahale edilmesi konusundaki sorunlar ele alınacak.
Uluslararası Askeri Spor Konseyi liderliği ve Dünya Askeri Güreş Şampiyonası'na katılan ülkelerin heyet liderleri Ermeni Soykırımı kurbanlarının anısına saygı duruşunda bulundu.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Halep’teki Ermeni Piskoposluğu'nun ise bu zorlu dönemde topluma liderlik etmeye devam ettiği ve dayanışma sağladığı bilgisi paylaşıldı.
27 Kasım’da, Suriye’nin radikal Sünni örgütü “Heyet Tahrir el-Şam” Halep’e saldırı düzenledi.
Bakan Mirzoyan, Şubat ayında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne katıldıktan sonra ilk kez Lahey'deki 23. UCM'ye Taraf Devletler Asamblesi'nin oturumuna katılacak.
Görüşmede ayrıca, iki tarafın da ilgisini çeken diğer konulara, özellikle parlamentolar arası iş birliğine dair meselelere de değinildi.
Efsanevi Ermeni opera sanatçısı Gohar Gasparyan 14 Aralık 1924'te, Mısır'ın başkenti Kahire'de, Ermeni bir ailenin çocuğu olarak doğdu.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |