Makale10:45, 29 Nİsan 2021
Azerbaycan Türkiye’den örnek alarak sistemli bir şekilde Ermeni mirasını yok etmeye başladı
Ermenistan’ın “Armenpress” devlet ajansı, yayımladığı “1915’ten yüzyıl sonra: Ermeni halkı yine kültürel Soykırımla karşı karşıya” başlıklı makalede Ermeni Soykırımı’ndan sonra Türkiye’nin başlattığı ve Azerbaycan’nın da 21. yüzyılda Ermeni halkından kalma kültürel ve tarihi mirasa karşı uyguladığı politikaları ele aldı.
Her yıl olduğu gibi 24 Nisan’da Ermeni halkı, bu yıl da Ermeni Soykırımı’nın kurbanlarını saygıyla andı. Ancak 2021 yılıda Ermeni halkı, 1.5 milyon can ve vatan kaybını anarken sanki Sorkırım’ı takip eden dönemlere dönmüş durumda.
Makalede, “Bu yıl 24 Nisan tarihi, Soykırımın hemen sonrasında Türkiye’nin Ermeni kültürel mırasını yok etmeye başladığı dönemi de hatırlatıyor” ifadesi kullanıldı. 2020 yılı sonbaharında Türkiye’nin desteğiyle Azerbaycan’nın Artsakh’a karşı başlattığı savaş sonucunda tarih tekrarlanıyor. Azerbaycan, kendi kontrölünde kalan topraklarda Ermeni kültürel ve tarihi mirasını tahrip ve yok ediyor.
Makalede “Doyalısıyla, 2020 yılında vatanının bir parçasını daha kaybeden Ermeniler, Azerbaycan’ın, 1915 Ermeni Soykırımı’nın ardından Türkiye’nin uyguladığı yıkcı politikayı devam ettireceğinden endişeli” ifadelerine vurgu yapıldı.
Soykırım’dan hemen sonra Türkiye’nin, ağırlıkla Batı Ermenistan’da Ermenilerden kalan mirası sistemli olarak yok etemeye başladığı vurgulanan makalede, Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere ait 4600’den fazla kilise, manastır, okul, mezarlık ve hastanelerin bulunduğunu hatırlatıldı.
Makalede, bu tarihi ve kültürel mirasın, 100’den fazla yıl süren bu zaman zarfında Türkiye’nin sistemli olarak uyguladığı politikadan dolayı neredeyse tamamı yok edildiğine dikkat çekildi.
Ermeni kiliselerin çoğu ya yok edildi, ya tapuları bireylere verildi, dağlarda bulunan kiliseler kaderine terk edildi, bazıları ise ahıra, sinemaya, kütüphaneye, müzeye ve camiye dönüştürüldü. Defneciler de devletin gözü önünde Ermeni kiliseleri, mezarları, evleri tahrip etmek konusunda büyük rol oynadılar.
Makalede, “Son on yılda Türkiye’deki iktidar bir kaç önemli dini yapıları onarıp azınlıkların kültürel ve dini mirasının en yüksek düzeyde korunduğunu göstermeye çalışıyor. Bunun en iyi örneği, Van’ın Akhtamar adasındaki Surp Haç Ermeni kilisesidir. Siyasi ve propaganda amaçlarıyla kullanılan kilisenin onarımının temel hedeflerinden biri ise, binlerce Ermeni kiliselerin yıkılmasının örtbas edilmesidir.” ifadelerine yer verildi.
Bugün de Türkiye devletinin aynı politikaya devam ettiğini vurgulayan makalede, Muş’ta ve Malatya’da son dönemde Ermeni mahalelerin yok edildiğine işaret edildi. İşte Türkiye’nin bu politikası, “Tek millet, iki devlet” anlayışıyla hareket eden ve Türkiye’nin desteğini alan Azerbacan’nın, aynı politikayı 21. yüzyılda, Soykırım'dan 106 yıl sonra Artsakh’ta uygulayacağı endişeyi yaratıyor.
Azerbaycan’ın, Türkiye’den örnek alarak ve Türkiye’nin bu konuda geliştirdiği yöntemleri uygulayarak sistemli bir şekilde Ermeni mirasini yok etmeye başladığına vurgu yapan makalede, “Kiliseler ya tamamen yıkılıyor, ya üzerindeki Ermenice yazıları silip Ermeniliği inkar ederek başka etnik ve dini gruplara ait olduğu iddia ediliyor” ifadeleri kullanıldı. Makalede, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’ın bu süreçte önemli rol üstlendiğine dikkat çekildi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın Mart 2021’de Dağlık Karabağ’ın işgal edilen Hadrut bölgesindeki Tsakur köyünde bulunan 12. yüzyıla ait Ermeni Surp Astvatsatsin kilisesini ziyaret ederek, kilisenin Ermenilere ait olmadığı yönünde iddialarda bulunduğu hatırlatıldı.
Makalede, “Azerbaycan, Dağlık Karabağ’da bulunan bütün büyük öneme sahip kiliseler ve manastırlar konusunda bu inkarcı politikasını yürütüyor. Pek meşhur olmayan veya yeni sayılabilecek kiliseler ise yok ediliyor. Bunun en iyi örneği, işgalde bulunan Cabrayil bölgesindeki Ermeni Surp Astvatsatin kilisesidir. BBC de, bu kilisenin gizemli kayboluşu hakkında bir röportaj yapmıştı. Kilisenin, Azerbaycan güçlerince sanki hiç olmamiş gibi yok edildiğinden dolayı İngiliz gazeteci, kilisenin yerini çok zor tespit edebilmişti. 2005-2006 yılında Azerbaycan, aynı şekilde dünya mirası olan Cuğa’daki Ermeni haçkarları (haçlı taş) yok etmişti.
Savaştan 6 ay sonra Azerbaycan askerleri, kontröllerinde bulunan yerlerde Ermeni mezarlıkları, evleri, kiliseleri ve ikonaları yıkmaya, yakmaya devam ederek, bir kahramanlık yapmış gibi övünüyorlar.
Azerbaycan, teşvik ettiği bu politika konusunda Türkiye’yi sanki geride bırakmaya çalışarak, Türkiye’nin yüz yılda yaptığını daha kısa bir sürede tamamlamak istiyor. Belki de bu nedenle Azerbaycan, savaştan sonra bugüne kadar UNESCO’nun kültürel değerleri kayıt altına alan bağımsız uzmanlarının bölgeye ziyaretini kasıtlı olarak engelliyor.
Azerbaycan’nın bu politikasının net amacı, Ermeni halkının tarihi vatanının bu kesiminde de olabilecek kadarıyla Ermenilerin izini slimektir” ifadelerine yer verildi.
Bölümün son haberlerİ
Yerevan-Ankara ilişkileri bağlamında zaman zaman Türkiye'nin Ermenistan'a yönelik politikasının Ankara'da değil, Bakü'de belirlendiği sözüne rastlanabilir.
Bu açıklamanın demokratik değerlerle yönlendirilen bir ülkenin lideri tarafından yapıldığı görülüyor ancak açıklama Türkiye'deki durumla çelişiyor ve gerçekle hiçbir ilgisi yok.
Bağdat "Erdoğan rejiminde Kürt halkının düğünlerine, cenazelerine, mezarlarına, kutsallarına saldıran pespaye bir faşizm yaşatılmaktadır." ifadelerini kullandı.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |