ERMENI HABER AJANSI

İsviçre vatandaşı, Ermeni ve Kürt kökenli gazeteci ve foto muhabiri Demir Sönmez, Türkiye'de son dönemin siyaset, derin devlet, mafya ilişkisine dair skandal iddialarını gündeme taşıyan Organize Suç Örgütü lideri Sedat Peker ile ilgili bilgilerini ve görüşlerini Ermenihaber.am ile paylaştı.

- Türk mafya lideri ve iş insanı imajıyla bilinen Sedat Peker aslında kim ?
Ne bakışları var?

- Organize Suç Örgütü lideri olarak tanımlanan Sedat Peker kim olduğunu doğru tanımlamak için öncülerinin kimliklerine ve ortak özelliklerine bakmak gerekir.

Abdullah Çatlı, Muhsin Yazıcıoğlu, Alaattin Çakıcı, Oral çelik, Mehmet Şener, Mehmet Ali Ağca, Haluk Kırcı, Hrant Dink katilleri Yasin Hayal, Ogün Samast, Erhan Tuncel ve 17 Haziran 2021 tarihinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırıda  bulunarak Deniz Poyraz’ı katleden eli kanlı faşist Onur Gencer. Bu listeyi daha onlarca hatta binlercesini eklemek mümkün. Hepsinin kuluçka yuvası Milliyetçi Hareket Partisi ve ülkü ocaklarıdır, hepsi tıpkı Sedat Peker gibi kendisini "milliyetçi, pantürkist ve turancı" olarak tanımlarken “Biz Başbuğ'un evlatlarıyız, biz bu vatanın fedaileriyiz, biz bu vatanın delileriyiz, ve Türk-İslam birliğini kuracağız.’’

Sedat Peker, TC devletinin kirli ve karanlık operasyonlarında kullandığı suç örgütlerinden sadece birisinin lideridir. 

Türkiye, organize suç örgütlerinin cenneti haline gelmiştir. Her sokakta, mahallede, ilçede, kasabada ve illerde suç örgütleri tarafından ele geçirilmiş. Bu Organize Suç Örgütleri devletin bilgisi ve denetimi altında faaliyetlerini yürütüyorlar. Devletin yedek güçü haline gelen bu yapılar aynı zamanda AKP ve MHP iktidarının sivil askeri güçleri ve oy potansiyeli durumundadırlar. Sedat Peker, seçimler döneminde Cumhur ittifakını (AKP-MHP) desteklemek amacıyla mitingler düzenleyip, muhalefet parti liderlerini tehditler savurmuştu. Ekim 2015 memleketi Rize'de AKP ve Erdoğan destek mitinginde ''Erdoğan'ı seviyorum, oluk oluk kanlarını akıtacağız''.

Ocak 2016 yılında Sedat Peker, 1128 akademisyenin kurduğu "Barış için Akademisyenler" grubunun "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı metni imzalayan akademisyenleri şöyle tehdit etmişti: "Oluk oluk kan akıtacağız ve akan kanlarınızla duş alacağız."

- Peker'in ifşaatları tüm Türkiye'yi şoke etti. Peker neden daha önce değil de şimdi böyle bir girişimde bulundu (işe kalkıştı). Peker’in sahte bir proje olmasının imkanı var mi ? Faaliyetleri, ülkedeki mevcut sorunlardan halkın dikkatini dağıtmayı amaçlıyor mu?

- Peker neden şimdi bu açıklamaları yapıyor sorusuna yanıt vermek için, Organize Suç Örgütlerinin sıradan basit bir suç çeteleri olmaktan çıkıp, adeta devletleşen mafyaya dönüştüklerini görmek gerekir. Devletin bekası için cinayetler işleyen, yurtdışı askeri operasyonlara katılan (Dağlık karabağ'da, Suriye'de, Irak'ta) Türki-Cumhuriyetleri'nde siyasal, ekonomik faaliyetlerde bulunmaları, yurt içinde milyar dolarlarla ifade edilen yasadışı faaliyetler ve önemlisi TC sıcak para kaynağı olan uyuşturucu trafiğini kontrol etmeleri. Sedat Peker yaptığı açıklamalarda bunları en ince detaylarına kadar açıklamaktadır.

İşte asıl sorun da burada başlıyor. Sorun rant ve güç paylaşımı. Devlet adına ve devletin bekası için "biz bu vatanın fedaileriyiz" diyen bu karanlık faşist güçlerle mafyalaşan TC devletinin güçleri arasındaki rant paylaşımı savaşıdır.

Milyarlarca dolarlık rant paylaşımında, iktidar partisinin ve ortağının tüm unsurları, yasama, yürütme, yargı, ordu, emniyet güçleri, basın ve hepsinin başındaki reis Recep Tayyip Erdoğan. Bu rant paylaşım savaşında çizmeyi aşan Sedat Peker mafyalaşan devlet güçleri tarafından gözden çıkarılıp yok etmek isteyince devletin ve unsurlarının yürüttükleri kirli çıkar ilişkileri ve faaliyetlerini açıklayarak eski suç ortaklarına karşı savaş açmış durumda.

Sedat Peker bir proje değil, TC devletinin aynasıdır. Diyor ki açıklamasında "Biz bir aileyiz, hepimiz suçluyuz." İşledikleri suçları itiraf ederken, bu işleri hep birlikte yaptıklarını ve suçlunun sadece kendisi olmadığını söylüyor.

Sedat Peker'in açıklamaları ve iddiaları, normal demokratik bir ülkede skandal etkisi yaratır ve hükümet derhal istifa eder sorumlular hakkında davalar açılır. Sedat Peker'in açıklamaları, işsizlik, yoksulluk, demokratikleşme, insan hakları, çeteleşme, rüşvet, ifade özgürlüğü ve kürt sorunu neden çözülemediğinin itirafıdır, mafyalaşan devletin, devletleşen mafyanın ifşasıdır.

- Sedat Peker'in Türkiye'nin gündemine getirilmesi konusunda ülke iktidarının bir parmağı var mı yoksa dış güçler tarafından mı yönetiliyor?   

- Yukarıda anlatmaya çalıştım, İktidarı elinde tutan güçlerle onların hizmetindeki karanlık gerici, milliyetçi ve faşist güçlerin rant ve güç paylaşımı kavgası. Sedat Pekerin uluslararası ilişkilerinin çok güçlü olabileceğini düşünmüyorum. Anlatıkları olayların büyük bir bölümü daha önceden biliniyordu burada uluslararası kamuoyunun dikkatini çeken açıklamaların iktidar yanlısı Milliyetçi, Turancı bir mafya lideri tarafında yapılmasıdır.

- Organize suç örgütü kurma suçlamasıyla hüküm giymiş Peker'in Hrant Dink Davası dahil Ermeni konuları ile her hangi bir ilgisi var mı ?

Türkiye de işlenen siyasi cinayetler, gözaltında kayıplar, yargısız infazlar, Hrant Dink ve hristiyan din adamlarına yönelik cinayetlerin hepsi devletin güvenlik birimleri, istihbarat ve çeteleri tarafından ortaklaşa planlanmış ve gerçekleşmiştir.

Mehmet Ağar, emniyet genel müdürü, adalet bakanı ve içişleri bakanı olarak görev yaptığı yıllarda devlet adına 1000 operasyon yaptığını açıklamıştır.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir televizyon programında Hrant Dink cinayetini planlayan Erhan Tunceli Sedat Peker emanet edildiği söylemiştir.

Süleyman Soylu bu bilgiler sahip olduğu halde savcılarla paylaşmaması acaba Hrant Dink cinayetinde ve işlenen başka cinayetlerle ilgili daha hangi bilgilere ve belgelere sahip olduğu kuşkusunu aklımıza getiriyor.
 

- Peker'in ifşaatları ne kadar inandırıcı buluyorsunuz ? Türk makamlarının reytinglerini etkileyebilir mi ? Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yönelik açıklamaları ile kendisini etkisiz hale getirme ve ortadan kaldırılmasından sonra Peker'in nihai hedefi Erdoğan olabilir mi ?

- Sedat Pekeriin, anlattıkların büyük bir bölümü bilinmekteydi, bilinmeyenleri anlatması gerekir kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından.

Sedat Peker ne anlatırsa anlatsın şu ortamda bir sonuç olabileceğini düşünmüyorum. Ülkede bütün iktidar merkezleri tek bir kişi tarafından kontrol edilmek, yönetilmek ve karar verilmektedir. Ülkenin kaderi bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak sözlere bağlıyken başka bir şeylerin olmasını beklemek sadece hayal olur.

Erdoğan, bütün kabinesi, yandaş medyası, ordusu, savcıları hep birlikte Süleyman Soylu’ya desteklerini deklare ettiler. Sedat Peker şu ana kadar ciddi olarak reisi Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik bir suçlamada bulunmazken hem 'Tayyip abi' diye hitap ederek şimdilik bağlılığını ifade ediyor hem zaman kazanmak hem de barışmanın yöntemlerini arıyor.

Bence Sedat Peker'in elinde reisi Recep Tayyip Erdoğan'a karşı kullanabileceği ciddi iddialar olabilir ama onları son ana kadar kullanmak istemiyor. Mesela Aliyev ve Erdoğan iş ortaklığı, Erdoğan'ın Azerbaycan sevdası sadece petrol ve gaz ticaretinde elde edilen rantlardır.

Diğer bir konu Erdoğan'ın Artsakh (Karabağ) savaşında sunduğu destek, cihatçıların Karabağ'a gönderilmesi. Bu konuda Sedat Peker'in Suriye’deki Türkmen gruplarla ve cihatçı örgütlerle sıkı ilişkileri bilinmektedir.

Sedat Peker'in bu konuda yapacağı açıklamalar ve belgeler reisi Recep Tayyip Erdoğan'ı uluslararası ilişkilerde zor duruma sokabilir.