ERMENI HABER AJANSI

10 Aralık 1991'de Artsakh'ta bağımsızlık referandumu yapıldı. Bu vesileyle Artsakh Cumhurbaşkanı Arayik  Harutyunyan bir mesaj yayınladı. 

Mesajda şu ifadelere yer verildi:

"Saygılı vatandaşlar, tam 30 yıl önce, 10 Aralık 1991'de, askeri operasyonlar ve barışçıl yerleşim yerlerinin bombalanması koşullarında, halkımız Bağımsızlık Referandumu'nu üst düzeyde düzenlemiş, hedeflerimize ulaşmamız için yol gösterici olmuştur. 2006 yılında kabul edilen Artsakh Cumhuriyeti Anayasası ile yeni bağımsız devletimizin temellerini harmanlayan değerlere ve fikirlere bağlılığımızı yeniden teyit ettik. Ve bu otuz yıllık yürüyüş, ne kadar zor ve kanlı olursa olsun, Artsakh hareketinin değer sürecini sürdürerek, milli çabalarla devletliğimizi bir ölçüde inşa edip güçlendirebildik.

AGİT Minsk Grubu'nun Azerbaycan-Karabağ sorununun barışçıl çözümüne yönelik arabuluculuk çabalarına, çatışan taraflara sunulan üç iyi bilinen ilkenin, uluslararası hukukun diğer iyi bilinen ilkelerinin güç kullanmama çabalarına rağmen, Azerbaycan, Artsakh Cumhuriyeti'ne ve sivil halkına yönelik askeri saldırıları defalarca uygulamıştır. Azerbaycan'ın 2020 yılında başlattığı saldırı ise devletimiz ve halkımız için en zor sınama olmuştur.

Yarattığı büyük insani, toprak, maddi ve manevi-psikolojik sonuçlara bakılmaksızın, Artsakh Cumhuriyeti ayaktadır ve halkımızın seçtiği bağımsızlık yolundaki iradesi ve dayanıklılığı sarsılmaz.

Bu kısa sürede yaklaşık 120.000 kişinin varlığı, yüksek oranda güvenlik ortamının sağlanması, devlet kurumlarının çalışmaları ve kalkınma çabaları, altyapının ve ekonominin yeniden inşası, parlak göstergeleridir." 

Artsakh Cumhurbaşkanı savaş sonrası duruma ve gelecek planlara değinerek, birkaç hususa vurgu yaptı: Güvenlik, dış politika, iç politika, demografi, sosyo-ekonomik kalkınma,

"Bugün, Azerbaycan'ın yaptığı hedefli provokasyonlara rağmen, Rus barışı koruma birlikleri ve Artsakh Savunma Ordusu'nun çabaları sayesinde, Artsakh'ta göreceli istikrarın korunduğunu, geleceğe yönelik bir vizyona sahip olma ve bölgede aktif çaba gösterme fırsatı verdiğini söyleyebiliriz. Bu konuda, Anavatan'ın savunmasında duran tüm askerlere, barış gücünün tüm üyelerine ve kişisel olarak, Türk dünyasının bu konudaki özlemlerini boşa çıkarma ve bölgede istikrarın korunması konusunda gösterdiği çabalardan dolayı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e en derin şükranlarımı sunmak isterim.

Azerbaycan tarafının son derece yıkıcı ve saldırgan tutumunu, ihtilafın nihai ve adil bir şekilde çözüme kavuşturulmasına ilişkin beklentiler ve zamanlamanın belirsizliği göz önüne alındığında, Artsakh yetkilileri ve halkı, Artsakh'taki Rus barış gücünün varlığının ihtiyaç duyulmayana kadar garantili ve süresiz olması gerektiğine inanıyor.

Halkımızın kendi kaderini tayin hakkının koşulsuz olarak tanınması ve işgal altındaki toprakların geri alınması için mücadele etmeye devam edeceğiz.

İnanıyorum ki şu anda 120 bin kadar Ermeni anavatanlarında yaşıyor ve üretiyorsa, biz de tüm zorlukların üstesinden geleceğiz, tüm zorluklara başarıyla göğüs gereceğiz ve birlikte yeni zaferler inşa edeceğiz." ifade edildi.