Röportaj14:44, 12 Nİsan 2022
Erol Katırcıoğlu Ermenihaber.am'e konuştu: Ermeni meselesini çözemeyen bir Türkiye, demokratik bir ülke olamayacak
Karşılıklı özel temsilcilerin atanmasıyla Ermenistan ve Türkiye arasında başlayan diyalog süreci konusunda Ermeni Haber Ajansı Türkiye’deki siyasi çerçevelerinden farklı isimlerle, sivil toplumu temsil eden şahıslarla röportajlar gerçekleştiriyor.
Türkiye’deki siyasi çerçevelerin ve genel olarak toplumun bu konuda ne düşündüklerini okuyucularımızın dikkatine sunmaya çalışıyoruz.
Bu röportajı HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu ile gerçekleştirdik.
Erol Katırcıoğlu kimdir?
İktisat profesörü ve siyasetçi Erol Katırcıoğlu 1991-1993 yılları arasında 49. Türkiye Hükûmeti'nde Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü'nün Ekonomi Danışmanlığını yapmış. 1996'da profesör olmuş, 2001-2005 yılları arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi'ne Rektör Yardımcısı olmuş, 2005'te aynı üniversitede Ekonomi Bölüm Başkanlığı yapmış, 2008'de Mütevelli Heyeti Üyeliğine seçilmiş, 2012'de Bilgi Üniversitesi'nden ayrılıp Marmara Üniversitesi'ne dönmüş ve 2016 yılında Marmara Üniversitesi'nden emekli olmuştur. 1996'dan bu yana çeşitli günlük gazetelerde yazılar kaleme almıştır.
Ermenistan toplumu Erol Katırcıoğlu’nu daha çok 2017 yılının Eylül ayında Artsakh Cumhuriyeti’ne (Karabağ) yaptığı ziyaretle ve bunun sonucunda Azerbaycan’ın “kara listesine” girmesiyle biliyor.
- Türkiye’deki farklı siyasi güçlerin Ermenistan ile ilişkiler konusunda farklı tutumları var. Partinizin yaklaşımının diğer güçlerin yaklaşımlarından farkı nedir sizce?
- Biz Ermenileri, bu toprakların insanları olarak görüyoruz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti her ne kadar bir ulus devlet olarak kurulmuşsa da aslında tek bir kimlikten çok Osmanlı bakiyesi çok kimlikli bir toplum yapısına sahiptir. Çağımızın evrenselleşen düşünce biçimleri arasında “radikal demokrasi”, bir ulus devlet sınırları içinde farklı kimliklerin bir arada yaşayabilecekleri bir demokrasinin kurulabileceğine işaret ediyor. Biz de Halkların Demokratik Partisi olarak “radikal demokrat” bir perspektiften ülkemizde bulunan, şu anda ya da tarihte mağdur edilmiş ya da kendini mağdur olarak hissetmiş bütün kimliklerden yeni bir demokrasi oluşturmanın çabasındayız.
Bu çerçevede geçmişte Ermenilere yaşatılmış bulunan kırım dahil Kürtlere, Rumlara, Süryanilere, Alevilere yaşatılmış bulunan mağduriyetlerin çözülebilmesi için ülke insanlarımızın bütün bu konularda yüzleşmeye hazır olmalarını istiyor ve siyasetimizi o çerçevede oluşturuyoruz.
- Bildiğimiz gibi, geçmişte Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkileri ön koşulsuz normalleştirmeye yönelik girişimler oldu, ancak başarılı olamadı. Sizce Türkiye, süreçte yeniden bir çıkmaza girmemek için hangi adımları atmalıdır?
- Bizce Türkiye’de oluşan siyasi irade bu konularda ikircikli davranıyor. Bir yandan barış diyor ama barış için gerekli adımları atmaktan çekiniyor. Onun için daha güçlü adımların Ermenistan‘dan gelmesini bekliyor. Oysa Türkiye, iddia ettiği gibi “büyük devlet” ise bizce ilk adımı o atmalıdır. Tıpkı Kürt sorunu olarak ifade edilen sorunun çözümüyle ilgili bir dönem önemli adımlar atmış ve sonra bir nedenle o adımlardan vazgeçmiş ise Ermeni meselesiyle de ilgili benzer bir tutum içinde olunmuştur.
Koşulsuz görüşmeler ve futbol diplomasisi gibi yaklaşımlarla bu meseleyi çözmek üzere atılan ileri adımlar olarak daha sonra tersine dönmüştür. Dolayısıyla Ermenistan’la ilişkilerimiz dahil diğer başka kimlik meseleleriyle ilgili sorunlar konusunda Türkiye devlet aklı karışıktır ve maalesef güçlü bir çözüm iradesi üretememektedir.
- Sizce Türkiye’de bu konuda toplumun algısı, özellikle 44 günlük Karabağ savaşından sonra ne gibi değişikliklere uğradı, yani Ermenistan ile daha iyi ilişkiler için kamuoyunda bir talep var mı?
- Çok geniş bir talep olduğunu sanmıyorum. Çünkü bildiğiniz gibi Türkiye’nin Azerbaycan’la kurduğu siyasi ve ekonomik ilişkiler son zamanlarda AKP’nin MHP gibi Türk milliyetçisi bir partiyle koalisyon içinde olması ve bu iktidarın Türkiye medyası üzerinde belirleyici bir güce sahip olması bu konunun toplum tarafında yeterince özgürce değerlendirilebilmesini önledi.
Ancak sorunuza şöyle cevap verebilirim, Kürt meselesinde olduğu gibi Ermeni meselesinde de devletin milliyetçilik üzerinden yarattığı algı operasyonlarının inandırıcılığı giderek azalmaktadır. Ve Türkiye demokratikleştikçe, bu konuların çözümü de kolaylaşacaktır.
- Özellikle Ermeni Soykırımı konusunu da ele aldığımızda, Ermenistan ile Türkiye arasındaki diyalog sürecinden beklentileriniz nelerdir? Bir politikacı olarak Ermenistan ile ilişkilerin önemi sizin için nedir?
- Bu soykırım meselesinde, yakın zamanda iki tarafın da konuşabileceği bir ortamın oluşacağına pek inanmıyorum. Bu yöndeki çabalar daha mütevazi konular üzerinden kurulacak ilişkiler üzerinden yürümelidir. Ben bir iktisatçı olarak bu yolda yürümenin gündeminde de ekonomik ilişkilerin olmasının çok yararlı olacağını düşünüyorum. Çünkü zaten birbirleriyle kültürel olarak çok uzak olmayan bu insanların ortak iş yapmaları özendirilmeli, böylelikle başka konuların konuşulabilmesinin önü açılmalıdır.
Burada şunu da söylemeliyim; biz HDP olarak, Türkiye eğer demokratik bir ülke olarak varoluşunu sürdürecekse Kürt sorununu çözmelidir derken, kimlik sorunlarını çözemeyen bir ülkenin demokratik olamayacağını vurguluyoruz. Bu konudaki tutumumuz Ermeni konusu için de tam olarak geçerlidir.
Yani Ermeni meselesini çözemeyen bir ülke olarak Türkiye’nin demokratik bir ülke olamayacağına inanıyoruz. Bu nedenle de Ermeni meselesi de Kürt meselesi gibi bizim için önemlidir.
Demokrasi olup olmamanın bir ölçüsü olarak…
DİKKAT!
Röportajda yer alan tartışmalı ifadeler, editör kadrosunun görüşleri ile örtüşmeyebilir. Fikirlerin içerik açısından editoryal müdahale olmaksızın tam olarak yayınlanması, aşağıdaki amaçlar için temel öneme sahiptir:
1. Okuyucularımıza Türkiye ve Ermenistan'ın siyasi ve sosyal toplumunun farklı düşünce ile yaklaşımlarını ve Ermeni-Türk diyalog sürecine yönelik tutumu gösteriyoruz.
2. Okuyucalarımıza Türkiye'deki hem Ermeni karşıtı duyguların hem de yapıcılığın dinamiklerini göstermeye çalışıyoruz.
3. Ve nihayet gazetecilik davranış kurallarına uygun davranmaya çalışıyoruz.
Bölümün son haberlerİ
Türk siyasetçi, Azerbaycan'ın kapkaç edindiği paraların Türkiye üzerine kullandığını, amcasının Teşkîlât-ı Mahsûsa’nın elemanı olduğunu, Türkeş'in kendisini desteklediğini anlattı.
İstanbullu Ermeni iş adamı, eski Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı, Ermenihaber.am'e Ermenistan-Türkiye normalleşme sürecini değerlendirdi.
Ermeni kökenli belgesel sinemacı Negahan Uskan Ermenihaber.am'e “Sweet Home Adana” belgeselini, Ermenilerle ilgili çalışma yaparken ne gibi zorluklarla karşılaştığını anlattı.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Suriye ordusunun Halep'ten çekilirken konuşlandığı Hama vilayetinin dış mahallelerine cihatçıların ulaştığına dair görüntüler sosyal medyaya düştü.
Halep’teki Ermeni Piskoposluğu'nun ise bu zorlu dönemde topluma liderlik etmeye devam ettiği ve dayanışma sağladığı bilgisi paylaşıldı.
27 Kasım’da, Suriye’nin radikal Sünni örgütü “Heyet Tahrir el-Şam” Halep’e saldırı düzenledi.
Bakan Mirzoyan, Şubat ayında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne katıldıktan sonra ilk kez Lahey'deki 23. UCM'ye Taraf Devletler Asamblesi'nin oturumuna katılacak.
Elina Avanesyan 2002 yılında Rusya'nın Pyatigorsk şehrinde doğdu. Avanesyan, Ağustos 2024'ten bu yana Ermenistan bayrağı altında oynuyor.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |