Röportaj12:44, 30 Kasım 2022
Azerbaycan Cumhurbaşkanı baştan itibaren gerginliğin olası tırmanmanın sorumluluğunu üstleniyor
Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan Ermeni devlet haber ajansı “Armenpress’e” konuştu. Bakan Ermenistan ile Azerbaycan arasında sınır belirleme konusuna, Prag’da ve Soçi’de varılan mutabakata değinerek Azerbaycan tarafından yapılan son açıklamaların bu mutabakatlara aykırı olduğunu ifade etti.
Röportajda Azerbaycan tarafının Ermenistan'ın Brüksel'deki üçlü görüşmeye katılmayı reddettiği yönündeki iddialarına da değinen Mirzoyan, barış antlaşması hazırlıklarından bahsetti, bölgedeki mevcut durumu hakkında konuştu.
Soru: Azerbaycan, Ermeni tarafının Brüksel'deki üçlü toplantıya katılmayı reddettiğini açıkladı. Bu gerçeği nasıl yorumlayacaksınız?
Cevap: Prag'da yapılan dörtlü görüşmede bir sonraki görüşme için mutabakata varıldı. Bu anlaşmaya bağlı kalmaya devam ediyoruz ve Ermenistan Başbakanı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Fransa Cumhurbaşkanı ve Avrupa Konseyi Başkanı arasında kabul edilebilir koşullar içinde bir görüşme düzenlemeye istekli olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Prag'da bu formatta gerçekleştirilen görüşmenin Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin normalleşme süreci bağlamında oldukça etkili ve önemli olduğuna inanıyoruz. Ermeni tarafı, daha önce olduğu gibi ilişkilerin düzenlenmesinin peşindedir.
Soru: Bakü, sınır belirleme çalışmalarının tarihi haritalara dayalı olarak yürütülmesi tezini yine dile getiriyor. Yerevan'ın bu konudaki konumu nedir?
Cevap: Bu tür açıklamalar, Prag ve Soçi'de BM Tüzüğü ve Alma-Ata Deklarasyonu'na dayalı olarak iki ülke arasında sınır çizme çalışmaları yürütme taahhüdüne aykırıdır.
Bu taahhüt çerçevesinde, sınır çizme çalışmaları, 1991 yılında SSCB'nin dağıldığı dönemde var olan ve yasal gücü ve geçerliğiliğ olan yasal düzenlemelere ve SSCB'nin resmi belgelerine dayanarak yapılmalıdır. Buna göre, tarihsel haritalardan bahsetmek, en hafif deyimiyle, hem tanım hem de içerik açısından belirsizdir.
Tarihsel haritaların genel söyleminin ülkelerimizin bağımsızlığı için tehlike oluşturduğu da vurgulanmalıdır, çünkü tarihi haritalara odaklanırsak, hem Ermenistan Cumhuriyeti'nin hem de daha çok Azerbaycan Cumhuriyeti'nin topraklarının yüzyıllar boyunca başka devletlerin içinde yer aldığını ortaya çıkabilir.
Bu bağlamda bir duruma daha dikkat çekmek istiyorum. Hem 26 Kasım 2021 Soçi, hem de 6 Nisan 2022 Brüksel’de düzenlenen görüşmelerde sınır belirleme komisyonlarının öncelikle sınır güvenliğin sağlanması için oluşturulduğu vurgulandığına rağmen 2022 yılının Eylül ayında Azerbaycan tarafından Ermenistan Cumhuriyeti’ne karşı yeni bir saldırı gerçekleştirildi ve yeni topraklar işgal edildi. Ermenistan'ın yeni toprakların Azerbaycan tarafından işgal edilmesi, yalnızca anlaşmaları ve Bakü'nün uluslararası hukuka saygı gösterme arzusunu değil, aynı zamanda genel olarak bu komisyonların çalışmalarına yönelik niyetlerini de sorgulamaktadır.
Soru: Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Ermenistan'ın Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanıdığını iddia ediyor.
Cevap: Bu soruyu birçok kez ele aldık. Ancak Azerbaycan Cumhurbaşkanı yaptığı konuşmalarda Ermenistan'ın Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü tanıdığını sürekli dile getirerek, Azerbaycan'ın da Ermenistan'ın toprak bütünlüğünü tanıdığını bir kez bile söylemedi. Bu gerçek ve çeşitli "tarihi" haritalardan söz edilmesi, Azerbaycan'ın Ermenistan'ın toprak bütünlüğünü tanımadığı ve Ermenistan Cumhuriyeti üzerinde toprak iddiaları olduğu anlamına gelmiyor mu?
Azerbaycan Cumhurbaşkanı da ülkesinin çevresinde barışın tesis edildiğini ve gerginliği tırmanma tehlikesinin bulunmadığını belirtiyor, ardından başka bir soruya yanıt olarak Ermenistan barış anlaşmasını imzalamazsa barışın olmayacağını belirtiyor. Bu, özellikle Ermenistan'ın barışın tesis edilmesiyle ilgili somut sürece tamamen dahil olması nedeniyle, olası herhangi bir tırmanışın sorumluluğunun bu noktadan itibaren Azerbaycan Cumhurbaşkanı tarafından üstlenildiği anlamına gelir.
Soru: Barış anlaşmasının hazırlanması konusunda devam eden çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Bildiğiniz gibi ilişkilerin normalleşmesi veya barış antlaşması taslağı ile ilgili tekliflerimizi Azerbaycan'a sunduk ve ancak dün cevaplarını aldık. Dolayısıyla tartışmalar devam ediyor. Bu konuda en kısa sürede anlaşmaya varmayı umuyoruz ve uluslararası ortaklarımızın arabuluculuk çabaları da bu süreçte önemli rol oynayabilir.
Soru: Azerbaycan, Ermenistan'ın mayın tarlalarının doğru haritalarını vermeyi reddettiğini ve Dağlık Karabağ'a komşu bölgelere yeni mayınlar yerleştirmeye devam ettiğini ve bunun da çok sayıda can kaybına yol açtığını belirtiyor. Nasıl yorumlayabilirsiniz?
Cevap: Bildiğiniz gibi Ermenistan Cumhuriyeti gerek üçlü anlaşmalar gerekse uluslararası hukuk çerçevesinde böyle bir taahhüdün bulunmamasına rağmen elindeki tüm mayın tarlası haritalarını tek taraflı olarak Azerbaycan'a vermiştir. Ayrıca, aktarılan haritaların kodunun çözülmesini desteklemek için uluslararası ortaklarla işbirliği yapma isteğimizi ifade ettik.
Aynı zamanda, Birinci Karabağ savaşı sırasında Dağlık Karabağ ve çevre bölgelere mayınlar yerleştirildiğini ve bunun ağırlıklı olarak Birinci Savaş sırasında bu bölgeleri kontrol eden Azerbaycan tarafından gerçekleştirildiğini vurgulamayı gerekli görüyorum. Ermeni tarafının işbirliği çağrıları cevapsız kaldı ve ayrıca Azerbaycan, mayın temizleme çalışmalarının uygulanmasına mümkün olan her şekilde engel oluşturdu. Ermenistan'a bu alanda yardım sağlanması konusunun manipüle edilmesi sonucunda 2017'de Azerbaycan, AGİT Yerevan ofisinin faaliyetini dahi engellemiştir.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin 2019 raporunda, Dağlık Karabağ'daki görevleri sırasında %59'u sivil olmak üzere 747 kişinin kara mayınlarının kurbanı olduğu kaydediliyor ve bu, Dağlık Karabağ yetkililerinin açıklamalarına rağmen. Karabağ, mayın patlamalarından ölenlerin sayısını ancak 2004'ten beri saymaya başladı.
Azerbaycan'ın Ermeni tarafının Dağlık Karabağ'a Ermeni yapımı mayınlar yerleştirdiği yönündeki açıklamalarına gelince, Azerbaycan tarafının teşhir edilen mayınları Dağlık Karabağ'da değil, işgal ettiği Ermenistan Cumhuriyeti egemen topraklarında bulduğunu iddia ediyor ve şimdi propaganda amacıyla kullanmaya çalıştığını kaydetmeliyim.
Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin Ermenistan'ın egemen topraklarında mayın döşeme çalışmaları yürüttüğünü inkar etmiyoruz ve bunun nedeni, Azerbaycan'ın hem Mayıs hem de Kasım aylarında (2021) ve ayrıca Eylül 2022'de tanık olduğumuz yeni askeri saldırı riskinin sürekli yüksek olmasıdır.
Bu dönemde Azerbaycan'ın da bu yılın özellikle Şubat ve Ağustos aylarında Dağlık Karabağ'da benzer saldırgan eylemler gerçekleştirmesi, Dağlık Karabağ halkının etnik temizliğe maruz kalmaması için özsavunma güçlerine ihtiyacı olduğunu kanıtlamıştır.
Azerbaycan'dan gelen, Ermenistan Silahlı Kuvvetlerine ait birliklerin Dağlık Karabağ'da konuşlanmaya devam ettiği yönündeki suçlamalara gelince, bu da hiçbir şekilde gerçekle örtüşmemektedir.
İddiamızın gerçekliğini doğrulamak için Başbakan Paşinyan, Dağlık Karabağ'a uluslararası bir araştırma heyeti göndermeyi bile teklif etti, ancak bu teklif Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından reddedildi.
Soru: Bölgedeki mevcut durumu genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap: Üzülerek belirtmek isteriz ki, farklı yönlerde devam eden müzakerelere rağmen Azerbaycan'ın aşırılık yanlısı ve savaşçı açıklamaları, Ermeni tarafına yönelik asılsız suçlamaları ve güç kullanma tehditleri bitmiyor.
Ayrıca Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri Ermenistan Cumhuriyeti'nin egemen topraklarında bulunmaya devam etmekte ve Azerbaycan tarafında periyodik olarak provokatif askeri eylemler gerçekleştirilmektedir.
Bu gerçeklerin birleşimi, durumun son derece gergin olduğunu ve tüm uluslararası ortaklarımızın Azerbaycan'ın emellerini dizginlemek ve Güney Kafkasya'daki kırılgan barışı korumak için ek çaba sarf etmesi gerektiğini gösteriyor.
Ermeni tarafı, daha önce olduğu gibi, karşılıklı olarak kabul edilebilir çözümler bulmak ve bölgede uzun vadeli ve istikrarlı barışı tesis etmek için her türlü çabayı göstermeye hazırdır.
Bölümün son haberlerİ
Türk siyasetçi, Azerbaycan'ın kapkaç edindiği paraların Türkiye üzerine kullandığını, amcasının Teşkîlât-ı Mahsûsa’nın elemanı olduğunu, Türkeş'in kendisini desteklediğini anlattı.
İstanbullu Ermeni iş adamı, eski Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı, Ermenihaber.am'e Ermenistan-Türkiye normalleşme sürecini değerlendirdi.
Ermeni kökenli belgesel sinemacı Negahan Uskan Ermenihaber.am'e “Sweet Home Adana” belgeselini, Ermenilerle ilgili çalışma yaparken ne gibi zorluklarla karşılaştığını anlattı.
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Suriye ordusunun Halep'ten çekilirken konuşlandığı Hama vilayetinin dış mahallelerine cihatçıların ulaştığına dair görüntüler sosyal medyaya düştü.
Halep’teki Ermeni Piskoposluğu'nun ise bu zorlu dönemde topluma liderlik etmeye devam ettiği ve dayanışma sağladığı bilgisi paylaşıldı.
27 Kasım’da, Suriye’nin radikal Sünni örgütü “Heyet Tahrir el-Şam” Halep’e saldırı düzenledi.
Bakan Mirzoyan, Şubat ayında Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne katıldıktan sonra ilk kez Lahey'deki 23. UCM'ye Taraf Devletler Asamblesi'nin oturumuna katılacak.
Elina Avanesyan 2002 yılında Rusya'nın Pyatigorsk şehrinde doğdu. Avanesyan, Ağustos 2024'ten bu yana Ermenistan bayrağı altında oynuyor.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |