Makale17:11, 27 Ocak 2025
Sınırların Ötesinde: Türkiye-Ermenistan İlişkilerinde Normalleşme ve Ekonomik Potansiyel
Türkiye ve Ermenistan, coğrafi olarak birbirine yakın olmalarına rağmen, diplomatik ilişkilerden yoksun ve kapalı sınırlarla ayrılar. Bu durum, sadece siyasi bir sorundan öte, ekonomik kalkınma ve bölgesel işbirliği için de önemli bir engel teşkil etmektedir. Olası bir normalleşme süreci, sadece iki ülke için değil, tüm bölge için çok yönlü faydalar sağlayabilir.
Sınırların açılmasının ekonomik faydaları
Türkiye ve Ermenistan arasındaki sınırların açılması, öncelikle ekonomik canlanmaya katkı sağlayacaktır. Halihazırda çoğu ticaret, üçüncü ülkeler üzerinden dolaylı yollardan gerçekleşimektedir. Bu, lojistik maliyetlerin artmasına ve şirketlerin rekabet gücünün azalmasına neden olmaktadır. Sınırların açılmasıyla birlikte:
Lojistik ve ulaşım maliyetleri azalır: Türkiye ve Ermenistan arasındaki doğrudan ticaretin yeniden başlaması, ürünlerin daha hızlı ve daha ucuz şekilde ulaşmasını sağlayacaktır. Bu durum, her iki ülkenin küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri için önemli avantajlar sunabilir.
Ticareti ve ekonomik büyümeyi teşvik eder: Türkiye'nin üretim ve sanayi gücü ile Ermenistan'ın bölgedeki teknolojik ve insani potansiyeli birleştirilerek büyük ekonomik sinerji yaratılabilir.
Turizmin gelişmesi: Sınır kapılarının açılmasıyla iki ülke arasındaki tarihi ve kültürel bağların yeniden keşfedilmesi mümkün olur. Ani Harabeleri ve Yerevan gibi önemli turistik merkezler, iki ülkeden turistlerin yoğun ilgisini çekebilir.
Bölgesel entegrasyon: Sınırların açılması, Türkiye, Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, İran ve Rusya'yı kapsayan daha geniş bir bölgesel ticaret ağının temellerini atabilir. Bu durum, Kafkasya'da barış ve istikrarın sağlanmasına da katkıda bulunabilir.
Sınırların açılmasının Türkiye'ye faydaları
Sınırların açılması, yalnızca Ermenistan'a değil, aynı zamanda Türkiye'ye de önemli ekonomik ve stratejik faydalar sağlayabilir. "Ermenistan küçük bir ekonomi, bu sebeple Türkiye'ye fayda sağlamaz" tezi ise çeşitli açılardan yanlış ve eksik bir yaklaşımdır.
Yeni bir pazar fırsatı: Ermenistanın 3 milyondan az nüfusu olmasına rağmen, bu pazar, Türkiye'nin KOBİ'leri için önemli bir ticaret alanı yaratabilir. Gıda, tekstil, inşaat ve enerji gibi alanlarda Türk şirketlerinin rekabet avantajı bulunmaktadır.
Lojistik Avantajı: Ermenistan'la sınırların açılması, Türkiye'nin Kafkasya ve Orta Asya'ya ulaşımını kolaylaştırarak bölgeye daha hızlı ve daha ekonomik şekilde ticaret yapmasını sağlar. Bu durum, Türkiye'nin bölgedeki jeopolitik ve ekonomik etkisini artırabilir.
Enerji koridorları: Ermenistan, çevresindeki enerji zenginliği ve enerji koridorlarıyla stratejik bir konuma sahiptir. Sınırların açılması, Türkiye'nin enerji kaynaklarına daha çok erişim sağlamasını mümkün kılabilir.
Tarihsel ve kültürel turizm: Türkiye, tarihsel olarak Ermenistan ile derin kültürel bağlara sahiptir. Sınırların açılması, Van, Kars ve Şerur gibi bölgelerde turizmin gelişmesine büyük katkı sağlayabilir.
Yumuşak güç kazanımı: Türkiye'nin Ermenistan ile ilişkileri normalleştirerek barışçıl bir rol üstlenmesi, uluslararası arenada olumlu bir imaj yaratmasına katkıda bulunur. Bu, Avrupa Birliği ve NATO ile ilişkilerde de olumlu geri dönüşler sağlayabilir.
Gyumri serbest ticaret bölgesi: Bölgesel bir dönüşüm modeli
Sınırların açılmasıyla birlikte Ermenistan’ın Gyumri şehrinde bir serbest ticaret bölgesi kurulması fikri, hem Türkiye hem de Ermenistan için büyük potansiyel taşımaktadır. Gyumri, Türkiye'ye olan yakınlığı ve Ermenistan'ın ikinci büyük şehri olması sebebiyle stratejik bir konuma sahiptir. Bu bölgenin serbest ticaret bölgesi haline getirilmesi:
Yeni yatırım fırsatları sunar: Serbest ticaret bölgesi, Türk ve Ermeni şirketlerinin yanı sıra uluslararası firmaların da dikkatini çeker. Bölgeye doğrudan yabancı yatırımı artar.
İş fırsatları yaratır: Yeni kurulan işletmeler ve ticaret merkezleri, Gyumri ve çevresindeki halk için çok sayıda istihdam olanağı yaratabilir. Bu, bölgesel kalkınmaya katkı sağlar.
Ekonomik işbirliğini güçlendirir: Serbest ticaret bölgesi, Türkiye ve Ermenistan arasındaki ekonomik bağları kuvvetlendirmekle kalmaz, aynı zamanda Güney Kafkasya'nın çevre ülkelerle entegrasyonunu hızlandırabilir.
Bölgeyi bir Ticaret koridoruna dönüştürür: Gyumri'nin stratejik konumu, bu bölgeyi büyük lojistik ve ticaret ağlarının merkezine dönüştürebilir. Doğu-Batı ve Kuzey-Güney koridorları arasında kritik bir noktada bulunan bu bölge, şirketler için ideal bir ticaret merkezi haline gelebilir.
Türkiye ve Ermenistan arasında sınırların açılması, sadece ekonomik çıkarlar için değil, aynı zamanda iki ülke halkları arasındaki tarihsel ve kültürel bağların yeniden inşa edilmesi için de kritik bir adım olacaktır. Normalleşme sürecinin bir parçası olarak Gyumri'de kurulacak bir serbest ticaret bölgesi, sadece iki ülkeye değil, tüm bölgeye yeni bir dinamizm kazandırabilir. Bu vizyonun gerçekleşmesi için siyasi irade ve kararlılık kadar, halklar arasında bir barış ve işbirliği kültürünün geliştirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Aynı zamanda “bu sınırların açılması Türkiye için önem taşımıyor, aslında Ermenistan’a gerekiyor” yaklaşımı gerçeği yansıtmayan ve çok hatalı bir yaklaşımdır. Hatta şunu söyleyebilirim, ki bu yaklaşım Türkiye’nin bölgeye açılmasını istemeyen bunu engellemeye çalışan güçlerin ortaya attığı yalanıdır.
Ermenistan pazarı küçük olabilir, nüfusu az olabilir, ancak bu sınırların açılmasıyla Türkiye için büyük fırsatlar doğacak, bununla Türkiye’nin elde edeceği avantajlar çok fazla ve bu adımla uluslararsı arenada Türkiye’nin imajı da bambaşka bir seviyeye ulaşacak beraberinde getirecek sonuçlarla. Maalesef Türkiye’de bazı dargörüşlü çerçeveler bu gerçeği göremiyorlar ve “Ermenistan sınırı hiç umrumuzda bile değil” havasıyla, mantığıyla hareket etmeye devam ediyorlar. Ermenistan’ın bugünkü yöneticileri çok daha aklı selim yaklaşım ortaya koyuyor ve tam da Erdoğan’ın dile getirdiği “kazan-kazan” mantığını bölgedeki ülkeleriye işbirliğinin temelinde bulundurarak “Barış kavşağı” projesininin bir an önce hayata geçirilmesi için büyük çabalar sarfediyorlar.
Ayrıca, böylelikle Ermenistan kendi bağımsızlığını ve egemenliğini pekiştirerek “kukla devlet” sayfasını tamamen kapatıp komşu ülkeleriyle çok daha sağlıklı ve sağlam ilişkiler kuracak. Bu yaklaşım elbette takdire değer bir yaklaşımdır ve bu politikanın bir an önce bölgedeki ülkelerden ciddi anlamda karşılık görmesi bölgenin akıbetini değiştirebilir.
Bölümün son haberlerİ
Türk siyaset bilimci Ali Alemdar'ın Ermenistan ve Türkiye ekonomik ilişkiler üzerinde yazdığı yeni makale.
Ermeni haber ajansı Türkiye Milli Meclisi’nin eski Milletvekili ve Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’nda misafir araştırmacı olan Garo Paylan tarafından yazılmış makalenin Türkçe'sini sunuyor.
Ali Alemdar. ''Ermenistan, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması adına kararlı ve vizyoner bir duruş sergiliyor.''
Alıntı
İranist Begijanyan, Reisi’nin ifadelerini yorumladı: “Ermenistan'a baskı yapılırsa Tahran müdahale eder”
En Çok Okunan
Yayınlanan bilgilere göre, yerel muhalefet Türk milliyetçileri ve Türk istihbarat servisleriyle yakın ilişki içinde ve iktidarı ele geçirmek için Ermenileri engel olarak görüyor.
Açıklamalara göre Türkiye’nin de desteğiyle Ermeniler “kara listelere” dahil ediliyor ve onlara karşı şiddet eylemleri, provokasyonlar hazırlanıyor.
Türk siyaset bilimci Ali Alemdar'ın Ermenistan ve Türkiye ekonomik ilişkiler üzerinde yazdığı yeni makale.
Uzmana göre, Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi ve Rusya ve İran'ın çıkarlarına aykırı Türk etkisinin artırılması ABD açısından önemlidir.
Sosyal medyada Ermenistan devlet sınırından İHA ile geçişin kaydedildiği yönündeki video görüntüleri ve haberler yayılmıştı.
Takvİm
Anket
Bu yıl Ermenistan ile Türkiye devlet sınırı iki ülke vatandaşları için açılır mı?
Pİyasalar
EUR | TRY | USD |
549.84 | 90.05 | 485.12 |